I. TAŞITLARDA YAĞLAMA
Taşıtlarda
kendinden beklenen bazı görevleri yerine getirmesi için yağlar
kullanılır. Motorların yağ haznesine konurlar buradan bir pompa yardımı
ile krank ve piston kolu yatakları,kam mili ve tertibatına,eğer varsa
kompresör ve türbin mili yataklarına gönderilir. Pompalandıkları yerde
yerlerde yağlama görevini tamamladıktan sonra kartere geri dönerler.
Otomotiv sektörünün taleplerini karşılamak için belli miktarda katıklar içerebilir.
II. YAĞLARIN GÖREVLERİ
Motorlu taşıtlarda kullanılan yağların görevlerini şu başlıklar altında toplayabiliriz.
· Sürtünme ve aşınmayı azaltırlar.
· Soğutmaya yardımcı olurlar.
· Sızdırmazlık sağlarlar.
· Kirlenme ve birikinti oluşumunu kontrol altında tutarlar.
Aşınma
Aşınma
olayı en belirgin olarak krank
yatakları,silindirler,segmanlar,pistonlar,piston kolu yatakları,kam mili
ve tertibatında görülür. Aşınmanın temel nedenleri “Abrasion” yani sert parçacıkların çizilmesi,”Friction” yani metalin metale teması,”Corrosion” yani
asidik maddelerin tahribatıdır. Hava filtresinden sızan toz ve
kir,aşınma ürünü metal parçacıklar ile yağda erimeyen oksidasyon
ürünleri gibi ürünler sürtünen yüzeyler arasına girerek aşınmaya neden
olacaklardır. Motor içinde devamlı devir daim eden yağ bu toz , pis ve
kiri alarak yağ filtresine taşır ve yağ temizlenir.
Soğutma
Motor
parçalarının yüksek sıcaklıklarda özelliklerini kaybedip deforme
olmalarının önüne geçebilmek için soğutulmaları gerekmektedir.
Motorlarda soğutma görevinin büyük bir kısmını soğutma sistemi yapmasına
karşın yağlama sistemi soğutmaya oldukça yardımcı olmaktadır.
Sızdırmazlık
Motor yağı segman,piston ve silindir arasındaki boşlukları doldurarak yanma odasından kartere gaz
kaçağına mani olur ve dolayısıyla motorun verimini artırır. İyi bir
motor yağının segmanın rahat hareketini engelleyecek depozit ve tortuların oluşumuna neden olmaması gerekir.
Kirlenme ve Birikinti
Motorun çalışması sırasında yüksek sıcaklık, yanma ,aşınma ,toz ve rutubet gibi nedenlerle kirlenme ve birikinti oluşumu başlar. Motor yağının görevi bu kirlenmeyi ve birikinti oluşumunu kontrol altında tutarak motora zarar vermelerini önlemektir.
III. TAŞIT YAĞLARININ GENEL ÖZELLİKLERİ
Ø Viskozite
Motor yağlarının viskozite özelliği aşınma ,sızdırmazlık,yağ sarfiyatı, sürtünmeden ileri
gelen güç kaybı gibi konulara yakından bağlantılıdır. Özellikle araç motorlarında ilk
çalışma kolaylığı ve yakıt ekonomisi gibi kavramlar viskozite ile yakından ilgilidir.
Ø Viskozite İndeksi ( VI )
Bir yağın sıcaklık tesiri ile incelip kalınlaşma kabiliyeti “Viskozite İndeksi” diye tarif edilir. Buna göre yağlar
§ Alçak viskozite indeksli yağlar ( VI < 40 )
§ Orta viskozite indeksli yağlar ( 40 < VI < 80 )
§ Yüksek viskozite indeksli yağlar ( 80 < VI < 100 )
§ Multigrade viskozite indeksli yağlar ( VI > 100) olarak sınıflandırılırlar.
Yağların
sıcaklıktan çabuk etkilenir olmaları arzu edilmediğinden dört mevsim
boyunca değiştirilmeden kullanılabilen yüksek viskozite indeksli “Multigrade” yağları en çok tercih edilen yağlardır.
Ø Akma Noktası
Özellikle
soğukta çalışan yağlar için önemlidir. Yağın düşük sıcaklık tesiri ile
akıcılığının kaybolmaması istenir. Yağ soğudukça şu iki olay gözlenir:
§ Viskozite yükselir yani kalınlaşır
§ İçindeki
vaks(mum) kristalleşerek ayrılmaya başlar. Sıcaklık düştükçe bu
kristaller birbirleriyle birleşerek yağ zerrelerini aralarına hapseder
ve böylece yağ akıcılığını kaybeder.
Akma
noktası,bir tüp içinde soğumaya bırakılmış yağın hareketliliğinin
kalmadığı sıcaklık derecesidir.Mum oranı fazla olan parafinik yağların
“Akma Noktası” mum oranı az olan naftenik yağlarınkine nazaran daha
yüksek olduğu için soğutma makinelerinde daha çok naftenik yağlar
kullanılır. Parafinik yağların akma noktasını düşürmek için içlerindeki
mumun ayrıca temizlenmesi gerekir ki buda maliyeti yükseltir.
Ø Nötralizasyon Sayısı
Yağların
eldesi esnasında asit ile işleme tabii olurlar , katılan asitlerden bir
miktar asit mutlaka kalmaktadır. Bu asit,yağın bünyesinde kalırsa metal
yüzeylerin aşınmasına neden olacağından yağlar ayrıca kostik soda ile
nötralize edilir .Bu nötürleştirme sonucu yine çok az miktarda asit
kalabilir. Buda nötralizasyon deneyi ile tespit edilerek , 1 gr. Yağı
nötralize etmek için kullanılan miligram potasyum hidroksit cinsinden
(mgr. KOH / gr.) “Nötralizasyon sayısı” olarak ifade edilir.
Ø Oksitlenme Direnci
Oksijenle
temas eden yağ,özellikle yüksek sıcaklıklarda oksitlenerek bozulur,bu
bir yanma olayıdır. Yanma sonucu bazı yağ asitleri meydana gelir
ki,bunlar bilhassa kurşun bronzu yatakları aşındırır,yağın kalınlığını
artırır,yağda çamurumsu bir tabaka hasıl eder ve eğer yağa su karışacak
olursa emülsiyon olur. Bu durumda yağ, görevini yapamaz hale gelir.
Yağın oksitlenmesini önlemek için yağa “Oksidasyon Önleyici Katık” katılır.
Bu katıklar oksijene karşı hidrokarbonlara nazaran daha haris oldukları
yağa karışan oksijenle kendileri birleşerek yağın oksitlenmesine engel
olurlar.
Ø Metallerin Yağ İçinde Çözünmesinden Dolayı Bozulmaya Dirençleri
Bazı metaller örneğin bakır, yağda çözünmek suretiyle yağın ömrünü kısaltır. Şöyle ki,yağ içinde
milyonda 1 ölçüsünde bakır yağın ömrünü yarı yarıya azaltır Bu nedenle
böyle bir durumda engel olucu katıklar da yağa önceden ilave
edilmelidir.
Ø Korozyon Önleme
Oksitlenme
sonucunda oluşan yağ asitlerinin metal yüzeylere etki etmemesi için ya
bu asitleri nötralize eden veya metal yüzeylerine yapışarak asitlerin
etkisine engel olan bir katık kullanılır.
Ø Dağıtma Özelliği
İçten
yanmalı motorlarda daima meydana gelme olasılığı bulunan yanmamış
karbon zerrelerinin etrafı yağ içine konan özel bir katıkla sarılarak
birbirleri ile birleşmeleri önlenir ve böylece bu karbonlar büyük
parçalar büyük parçalar meydana getiremeyerek yağ içinde ince zerreler
olarak kalırlar. Dolayısıyla yağ kanallarının tıkanması silindir gömleği
ve yatakların çizilmesi gibi istenmeyen olaylar engellenir.
Ø Sıvanma Özelliği
Parçalar
üzerine sıvanan yağın yapıştığı yeri terketmemesi yani poler özelliği
koruması istendiğinde bu tip yağlara poler molekülleri fazla olan
katıklar katılır.
Ø Çok Yüksek Basınçlara Direnç
Aşırı
yükler halinde bazen en etkili sıvanma özelliği olan yağlar bile film
teşkil edemez ve parçalar arasındaki yüke dayanamayarak dışarı
atılırlar. Böyle durumlar için daha etkili yağlar bulmak gerekir ki
bunlara E.P (extreme pressure) tipi yağlar denir. Minereal yağ ilave
edilen klor (Cl), kükürt (S) , fosfor (P), kurşun (Pb) gibi katıklar
hareket eden yüzeyler üzerinde gayet sert ,elastik ve ince bir alaşım
tabakası meydana getirerek yağa iyi bir sıvanma ve çok yüksek
basınçlarda metale daha etki ederek sürtünme katsayısı düşük bir alaşım
filmi meydana getirme özelliklerini kazandırır.
Ø Köpürme Direnci
Yağ
şiddetli bir şekilde çalkalanacak veya çırpılacak olursa (dişli
kutularındaki gibi) hava ile karışır ve büyük hacimleri kaplayan bir
köpük tabakası oluşur. Köpük halinde yağ yük taşıyamaz. Bu hal özellikle
hidrolik sistem ve dişli kutularında mahzur teşkil edeceğinden böyle
yerlerde kullanılacak yağa konan özel bir katık,köpük baloncukların
birbiri ile birleşip büyüyerek patlamasını sağlar.
Bütün
bunların haricinde bazı yağlarda parçalar arasına nüfuz ederek pas
çözme ve pas önleme yeteneği, elektriği iletmeme gibi değişik
özelliklerde aranabilir...
IV. TAŞIT YAĞLARININ SINIFLANDIRILMASI
Yağlar kullanıldıkları yerlere göre genel olarak iki ana grupta toplamak yaygın bir sınıflama şeklidir.
§ Taşıt Yağları
§ Endüstri Yağları
Taşıt Yağları
Otomobil, kamyon ,traktör ve benzeri taşıtların doğru bir şekilde yağlanmalarındaki
önem,taşıt
aracı yapımcılarının devamlı ortaya koydukları yenilikler ve bu
yeniliklere uygun düşecek yağlar üzerindeki titiz ısrarlar, taşıt
yağları seçiminde kolaylık ve doğruluk sağlayacak bazı pratik
sınıflamaların ortaya konulması zorunlu kılınmıştır.
Taşıt yağlarını ise iki grupta inceleyeceğiz.
¨ Viskozite Sınıflandırması (SAE)
¨ Motor Yağlama Servis Sınıflandırması (API)
· Viskozite Sınıflandırması
SAE
(Society of Automotive Engineers = Otomobil Mühendisleri Topluluğu)
tarafından oluşturulmuş olan viskozite sınıflaması, yağların belli
viskozite aralıklarını belli numaralar ile ifade etmek esasına
dayanmaktadır. Bu sınıflamada motor yağları ile dişli kutusu yağları
ayrı gruplandırılmış olup, motor yağlarına 0W-60W ve dişli kutusu yağlarına 70W-250 numaraları verilmiştir.
Viskozite sınıflaması tablosu aşağıda verilmiştir.
SAE viskozite Numarası
|
100 Co de viskozite
(cSt)
| ||
Minimum
|
Maksimum
| ||
0W
5W
10W
15W
20W
25W
-
-
-
-
-
|
-
-
-
-
-
-
20
30
40
50
60
|
3,8
3,8
4,1
5,6
5,6
9,3
5,6
9,3
12,5
16,3
21,9
|
-
-
-
-
-
-
9,3
12,5
16,3
21,9
26,1
|
· Motor Yağları Servis Sınıflaması
Piyasalanan motor tiplerinin ve motor yağı cinslerinin çok çeşitli olması motor yağlarının seçiminde kolaylık
ve doğruluk sağlayacak özel bir servis sınıflamasına ihtiyaç
göstermektedir. Bu konuda eski API sınıflaması 1972 senesine kadar
kullanılmış ancak bundan sonra API / ASTM / SAE müşterek bir
sınıflandırma oluşturmuştur. Bu sınıflandırmaya göre motorlar benzinli
ve dizel olarak ayrılıyor.
a) Benzin Motoru Yağları
Eski
API sınıflamasında (ML,MM,MS) olarak üç sınıfa ayırmak yerine yeni
sınıflaması benzin motoru yağların için “S” serisi olarak ve yeni
gelişmelere daima açık bir sınıflama koymuştur. Bu serinin ilk sınıfı
(SA) olup , diğer sınıflar için (S) harfi sabit tutularak ve ikinci
harfler alfabetik sıra ile değiştirilerek yeni sınıflar oluşturulur.
V. TAŞIT YAĞLARININ DEĞİŞTİRİLME
SÜRELERİ
Taşıtlarda yağ değiştirme süresi,genellikle yapılan kilometre ile
belirlenir. Limit değerler taşıtların bakım kataloglarından öğrenilebilir.
Ülkemizde genellikle 3000 km.
de motor yağının değiştirilmesi adet
haline getirilmiştir,fakat bu süre ekseri vasıtalar ve özellikle son zamanlarda
gelişen motor yağları için çok kısadır. Normal şartlar altında çalıştırılan
vasıtalar için ve bugün piyasada mevcut üstün kaliteli yağlarda çok daha uzun
yağ değiştirme süreleri rahatça temin edilebilir.
Endüstride;yağ değiştirme süresi zaman olarak belirtilir fakat pratik
bakımdan kesin bir limit belirtmek imkansızdır. Zira benzer makine parçaları
dahi çok değişik koşullar altında çalışabilmekte ve bu nedenle farklı yağlarla
yağlanmaktadır. Dolayısıyla endüstride kullanılan yağların değiştirilme
süreleri için kesin rakamlar vermek doğru değildir. Her durumun ayrı ayrı incelenmesi ve her koşulun
göz önünde tutulması gerekir.
VI TAŞIT YAĞLARININ BOZULMASI VE SEBEBLERİ
Mineral yağlar bozulmaz,ancak
hariçten giren pislikler veya motor içinde yanmadan arta kalan maddeler
nedeniyle kirlenir. Aşağıda görülen yağ bozucu unsurlardan üçü dış, diğerleri
ise iç nedenlerdendir.
1-
Hava
filtresi tamamen kirlenmiş veya kurumuştur,böylece hava içindeki tozlar motor
içine rahatça girebilir.
2-
Nakil
ve kullanma dikkatsizlikleri:
a)
Varile
su kaçması.
Her kapalı kapta olduğu gibi yağ varilleri de
, gündüz (yani sıcakta ) içindeki havanın genişleyerek dışarı kaçması ve gece
sıcaklık düşünce büzülerek dışarıdan hava çekmesi şeklinde hava almaktadır.
Variller üzerinde yağmur vb. nedenlerden su biriktiği zaman varilin nefes
alması sırasında içeri giren hava beraberinde bu su zerrelerini de sürükleyerek
fıçı içinde yağa su kaçmasına sebep olacaktır.
b)
Kartere
yağ konulurken kullanılan kapların kirli olması.
Yağın motor karterine bir hortum
vasıtası ile boşaltılması en iyi hal şeklidir. Teneke ve huni kullanılması yağa
pislik karışmasına neden olabilir.
3-
Karterde
havalandırma süzgecinin yağsız kalması.
Bu
takdirde içeri giren hava beraberindeki tozları da sürükleyerek karter
yağının
kirlenmesine sebep olacaktır.
4-
Silindir
içinde yanmanın tam olmaması.
Her yanma olayından sonra bir miktar
kurum karter yağına karışır. Bu durum hava ile yakıtın karışma süresinin çok
kısa olduğu dizel motorları için daha yüksek bir tehlike arzeder.
5-
Eş
çalışan parçalardan kopan metal tozların yağa karışması.
Metal elemanların bazıları yağ
ömrünü yarı yarıya veya daha fazla düşürmektedir.
6-
Çalışma
koşullarına bağlı olarak motor içinde asit meydana gelmesi sonucu,yağ
asitleri metal yüzeyleri aşındırıcı
etkiye sebep olur. Hem de karterde tortu meydana
gelmesine neden olurlar.
7-
Yanma
sonucu ürünlerinden olan su buharının yoğunlaşması.
Yoğunlaşan bu su metal yüzeylerde
korozyona ve karterde tortu meydana gelmesine sebep olur.
8-
Metal
parçaların paslanması ile kopan pas parçalarının yağa karışması.
Yağın değiştirilecek hale gelmesinde
; motorun fazla sıcakta,tozlu yerde,soğukta(dur-kalk şeklinde çalışma su
buharının yoğunlaşmasına dolayısıyla asit oluşmasına ve sonuçta korozyona sebep
olur) çalışması gibi değişik koşulların da önemli rolü vardır.
Endüstride kullanılan yağların
değiştirilecek hale gelmesi çalışma koşulları ile dış etkilere bağlıdır. Bu
faktörler normal olduğu takdirde uygulanış yerlerine göre geliştirilmiş olan
her yağ için gereken değiştirilme süresi önceden belirtilmelidir.
v Kirli yağların zararları
i)
Kurum parçaları; kanalları tıkar,silindir ve yatakları çizer.
ii)
Asitler; metal parçaları aşındırır.
iii)
Su; diğer pisliklerle birlikte karterde tortu teşkil ederek karterin
yağ hacmini azaltır,böylece içeriye daha az miktarda konulan yağın ömrü daha
kısa olur ve daha çabuk kirlenir.
iv)
Yağın ince veya kalın oluşu; motor yağı dizel motorlarında olduğu gibi
kurumlar sebebi ile kalınlaşabilir veya benzin motorlarında olduğu gibi benzin
buharının yoğunlaşması sonucu incelebilir. Yağın motora uygun olmayacak
derecede incelip kalınlaşması yağlama özelliğini bozacağından bu noktaya
gereken önemin verilmesi gerekir.
VII TAŞITLARDA KULLANILAN DİĞER YAĞLAR
Ø
Otomotiv Dişli Yağları
Motorlu araçların şanzıman ve diferansiyellerinin güç
aktarma dişli sistemlerinin
yağlanması için kullanılırlar otomotiv sektörünün
standartlarını taleplerini karşılamak
için belli miktarda katkılar içerir.
Özellikleri
¨
Devamlı
bir film tabakası sağlayacak en uzun viskozite.
¨
Sıcaklık
değişimlerinden en az etkilenmeyi sağlayacak viskozite indeksi
¨
Soğukta
ilk çalışmada rahatlık sağlayacak düşük akma noktası.
¨
Sürtünmeyi
en aza indirecek aşınma önleme özelliği
¨
Sıcaklık
ve birikintilerin desteği ile başlayan oksidasyona dayanıklılık.
¨
Köpük
oluşumunu en düşük düzeyde tutma.
¨
Darbeli
ve titreşimli yük durumlarında yırtılan film tabakasının yerine geçecek
tabakayı sağlayan aşırı basınç (EP) özelliği.
¨
Pas
ve korozyonu önleme.
API Otomotiv Dişli Yağı Kalite
Sınıflaması
API tarafından hazırlanan bu sınıflama dişli yağlarını ,
karşılaştıkları performans testlerine göre sınıflara ayırmıştır. GL harfleri
ile başlayan bu sınıflamada dişli yağların belirli miktarda katık içermesi ve
bir dizi performans testlerinden geçmesi gerekmektedir.
GL-1: Normal şartlarda çalışan spiral,konik,sonsuz
dişli tipi diferansiyeller için özel katkılı yağ.
GL-2: Normal şartlarda çalışsan sonsuz dişli tipi diferansiyeller
için özel katkılı yağ.
GL-3: Normal şartlarda çalışan spiral ve konik
diferansiyeller ve düz şanzımanlar için özel katkılı yağ.
GL-4: Ağır şartlarda çalışan hipoid dişli tipi diferansiyeller
için aşırı basınç ve diğer özel katıklar içeren, MIL-L-2105 şartnamesini
karşılayan yağ.
GL-5: Ağır şartlarda çalışan hipoid dişli tipi diferansiyeller
için aşırı basınç ve darbeli yükleri karşılayan katıklar içeren , MIL-L-2105 B
şartnamesine uygun yağ.
Ø
Otomatik Şanzıman Yağları
Otomatik şanzıman yağlarında General
Motors ve Ford firmalarının koyduğu spefisifikasyonlar ve yayınladığı şartnameler bütün dünyada
geçerlidir. Özellikle GM ‘nin eski Dexron II D ,yeni II E ve III şartnameleri
başlıca otomotiv firmaları tarafından kabul edilmiştir.
Özellikleri
¨
İnce
yapılıdır.
¨
Yüksek
viskozite indekslidir.
¨
Düşük
akma noktasına sahiptir.
¨
Aşınma
önleyici katıklar içerir.
¨
Köpüğe
mukavemeti yüksektir.
¨
Şartnamelerde
belirtilmiş üstün “sıvı sürtünme karakteristiğine” sahiptir.
Bu yağlar “Power Streering” hidrolik direksiyonlarda da
üretici firma önerisi ile
kullanılabilir.
Ø
Motorlu
Araçlarda Hidrolik Sistem Yağları
Özellikle tarım ve iş makinelerinde
bulunan hidrolik sistemlerde özel şartnamelerle belirtilmiş hidrolik sistem
yağları kullanılır. Bu yağlardan beklenen özellikler şunlardır.
Özellikleri
¨
Uygun
viskozite ve viskozite indeksi seçerek aşınmayı önleme,kolay çalışma,gücü rahat
iletme ,sızdırmazlık sağlama,sistemi soğutma.
¨
Düşük
akma noktası ile soğulta rahat devreye girme.
¨
Oksidasyon
mukavemet.
¨
Köpük
önleme.
¨
Sudan
kolay ayrılma.
¨
Pas
ve korozyona dayanıklılık.
Ø
Fren Hidrolik Sıvıları
Fren hidrolik sıvısı madeni esaslı olmayıp sentetik
yapılıdır.SAE J 1703, FMVSS 116 DOT 3 ve DOT 4 isimli şartnameler bütün dünyada
geçerlidir. Çeşitli firmaların aynı şartnameye göre ürettikleri hidrolik fren
sıvıları birbirleri ile karışabilirler. Esasen fren güvenliği açısından da
böyle olması gerekir.
Özellikleri
Bütün hidrolik sistem ürünlerinden beklenen özelliklere ek
olarak son kaynama noktasının yüksek olması istenir.
Ø
Antifriz
Soğutma sistemlerindeki suya konan ,kışın donmayı önleyen
yazın suyun kaynama noktasını yükselten ,sistemi pastan korozyondan koruyan
glikol yapılı bir sıvıdır.
Özelliği
Antifriz kullanıldığında , %30 antifriz % 70 su
karışımı - 16 C ye kadar ,%50 atifriz %
50 su karışımı –37 C ye kadar donmayı önler.
Ø
Gresler
Otomotiv sanayinde tekerlek rulmanlarında yüksek kaliteli
gresler kullanılır. Bu gresler Lityum ve kompleks sabunlu yada sabunsuz
greslerdir. Küçük sanayide kauçuklu gres veya kırmızı gres diye söylenen
gresler,kaliteli gresler sınıfına girmezler.
Özelliği
¨
Kaliteli
ve tereyağı kıvamına sahip olması.
¨
Penetrasyonunun
yani sertlik ve yumuşaklığının NLGI sınıflamasında belirtilmiş
2 ile 3 numaralarının limitleri içinde kalması.
¨
Damlama noktasının
170 C’den yüksek olması.
¨
Suyu
bünyesine alması.
¨
Yağın
sabundan kontrollü ayrılması.
¨
Yük
taşıma kabiliyeti.
¨
Aşınmayı önleme ve EP özelliğidir.
¨
Yüksek
kimyasal kararlılığı.
Rulmanlarda kullanılan gresler şasi
yağlamasında da kullanılır ve en iyi sonucu verirler . Şasilerde NLGI numarası
1-2 olan ,EP özelliği zorunlu olmayan,su ile yıkanmaya karşı dayanıklı gresler
tercih edilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder