ATATÜRK’ÜN TÜRK EĞİTİM TARİHİNDEKİ YERİ
Atatürk’ün eğitimimizin durumuna ilişkin başlıca gözlem ve teşhislerini maddelersek:
• Toplumumuzda yaygın bir bilgisizlik vardır.
• Eğitim-öğretim yöntemlerimiz uygun değildir.
• Çocuklarımızın üzerinde ailenin baskısı vardır.
• Bir milletin yükselmesi de alçalması da eğitimin milli olup olmasıyla
ilgilidir. Bizim eğitimimiz ise milli değildir. Atatürk’e göre; milli
olmayan eğitimimizin yüzyıllardır süren felaketlerimizin temel
sebeplerindendir.
• İstikrarlı eğitim politikamız yoktur.
• Eğitimimizin amacı kendini, hayatı bilmeyen , her konuda yüzeysel bilgi sahibi tüketici insan yetiştirmek olmuştur.
ATATÜRK’ÜN EĞİTİMİMİZ İÇİN ÖNERİLERİ, İSTEKLERİ, TALİMATLARI
Onun yaptığı inceleme , gözlem ve teşhislerinden öneri ve isteklerini
neler olduğu belli olsa da belli başlıklar altında incelememiz
gerekmektedir:
• Gelecek nesiller Türkiye’nin bağımsızlığını koruyacak, cumhuriyeti koruyup yükseltecek biçimde yetiştirilmelidir.
• Eğitim milli , bilime dayalı ve laik olmalıdır.
• Eğitim işe yarar, üretici ve hayatta başarılı olacak insanlar yetiştirmelidir.
İşte Atatürk gerilememizin önemli nedenlerinden biri olan memur olmaya
aşırı düşkünlüğü ortadan kaldırmaya çalışmış yeni ve aktif bir insan
tipi yetiştirmeyi hedef göstermiştir. Ona göre bilgi, bir süs, zevk ya
da baskı aracı değil hayatta başarıyı sağlayan kullanılabilir bir araç
olmalı, her öğretim düzeyinde iktisadi hayatta etkili olacak uygulamalı
bilgiler kazandırmalıdır. (Akyüz , 2001)
• Eğitim çocuğa hürriyet vererek, yeni nesillere de fazilet,fedakarlık,
düzen, disiplin, kendine ve milletimizin geleceğine güven duygularını
geliştirmelidir.
• Eğitim toplumu cehaletten kurtarmalı , onun bilgi ve ahlak düzeyini
yükseltmeli, kabiliyetlerini ortaya çıkarıp geliştirmelidir.
Atatürk toplumumuzun bilgisizliğini, felaketimizin en önemli nedenleri
arasında görüldüğünden bilgisizliğin süratle ortadan kaldırılması
gerektiğini her zaman ifade etmiştir.
H. HEYET-İ İLMİY E TOPLANTILARI
1. İkinci Heyet-i İlmiye Toplantısı :
Bu toplantının amacı Türk eğitim sistemini yeni devlet düzenine uydurmak
eğitim binasını yeniden kurup laik bir eğitim zihniyeti yerleştirme
çalışmalarıdır. Bu heyetin toplanma amacını Maarifvekili şöyle
açıklıyordu:
Cumhuriyetin hakiki mihrap ve gaye halinde müebbet yaşaması bizim için
en esaslı hedeftir. Yeni nesilleri kuvvetli bir iman, hakiki bir seçme
ile yetiştirmek için terbiye ve Maarifsistemlerimizde değişiklik yapmak
lazımdı. Bunun esaslarını belirlemek için mustedir ve mütehassıs birçok
kişileri Ankara da topladık
İkinci heyet-i ilmiyenin aldığı kararlar şöyledir:
• Mecburi öğretim bir yıl kısaltılıp beş yıl olmalıdır.
• Lise öğretimi de altı yıl olup ilk üç sınıfına “kısm-i evvel” kalan üç
sınıfa da “kısm-i sani “ denilip kız liselerimizin de öğretim süresi
erkek liselerine eşit olması kabul edildi.
• Kız ve erkek lise programları aynı olup yalnız ilk kısımda kızlar bazı meslek dersleri göreceklerdir.
• Öğretmen okullarının öğretim süresi beş yıla çıkartılıp programa içtimaiyat dersi eklenecektir.
• İstanbul erkek muallim mektebinin yüksek kısmının Darülfünun’a bağlanıp “yüksek muallim mektebi” adını alması kabul edildi.
• Bakan vasıf Bey in eğitimin aşağı tabakalara inebilmesi için “idareyi hususiye” vergisinin kaldırılması kabul edilmiştir.
• Liselerin üst sınıfları için yarışma usulü kitap yazdırılmaması bu
sınıfların ders kitaplarının uzmanlara yazdırılıp tercüme ettirilmesi
kararlaştırılmıştır.
2. Üçüncü Heyet-İ İlmiye Toplantısı
26 Aralık 1925 – ocak 1926 tarihleri arasında Maarif Vekili Necati Bey
başkanlığında, başkanlık ileri gelenlerinden önemli liselerin
müdürlerinden ve müfettişlerden oluşan 19 kişilik bir heyet halinde
toplanmıştır.
12 oturum olarak yapılıp şu kararlar alınmıştır:
• Devlet ve il bütçelerinden maarife ayrılan parayı en verimli bir
şekilde kullanıp, okulları, okumak için başvuran bütün çocukları
alabilecek şekilde genişleterek önlemleri almak.
• Liselerin azaltılıp, öğretmen okulları ve meslek okullarının belirli merkezlerde toplanması ve kuvvetlendirilmesi.
• Yatısız orta okullarda karma eğitimi yapılıp stajyer öğretmenlere meslek eğitiminin verilmesinin sağlanması.
• Öğretmenlerin terfileri için yasal temeller konulup, eğitim ve öğretim
işleriyle meşgul olacak bir milli talim ve terbiye dairesi kurmak.
İ. KARMA EĞİTİM
Bu sorun ilk defa 1924 yılında, Tekirdağ da kız lisesi bulunmaması
dolayısıyla kızların erkek liselerine kaydolmak istemeleri bu sorunu
meydana getirmiştir. Birçok tartışmalardan sonra hükümet 1924
ağustosunda ilk okul eğitiminin karma olmasını, kızların erkek
okullarına erkeklerin de kız okullarına kayıt olabilecekleri kararı
alındı.
Cumhurbaşkanı “ Gazi Paşa “ da 28 Ağustos 1924 de öğretmenler kongresi
dolayısıyla Maarifvekili Vasıf Bey in verdiği yemekte yaptığı konuşmada
şöyle diyordu: “ Reisi Cumhurum ve memleket irfanı “ erkek ve kız
çocuklarımızın , aynı suretle, bütün tahsil derecelerindeki talim ve
terbiyelerinin ameli olması mühimdir. Memleket evladı her tahsil
derecesinde iktisadi hayatta müessir ve muvaffak olacak surette
eğitilmelidir.” Demiştir.
1925 sonları ile 1926 yılları başlarında toplanan üçüncü heyet-i
ilmiyede yatısız orta okullarda öğretimin karma olması, 1927-1928
öğretim yıllarından itibaren karma ortaokullar kurulması , liseler için
de karma eğitime ancak 1934-1935 öğretim yılından itibaren geçilebilmiş
tek lisesi olan yerlerde 19 lisede karma öğretime başlanılmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder