1-Bitki örtüsü ve canlılar 2- İklim 3- Anakaya veya ana madde 4- Topografya 5- Zaman
Toprak Nedir?
Topraklar en önemli doğal kaynaklarımızdan yalnızca biri değil aynı
zamanda ekosistemlerin en önemli taşıyıcı ve çevrimci gücüdür. Bir avuç
toprağı elinize alıp incelerseniz onun, kendisini oluşturan çeşitli
kayaçlardan çok farklı olduğunu hemen anlarsınız. Bu yumuşak, gözenekli
yapı, esasında içinde önemli düzeyde yaşam barındıran bambaşka bir
ekosistemdir.
Toprağı Oluşturan Temel Yapı Maddeleri
Toprakların orijinal şekilleri bozulmadan incelendiği takdirde katı
maddeler, boşluklar sisteminden oluştuğu ilk anda göze çarpan
niteliklerdir. Bu boşluklar sistemi içinde belirli düzeyde hava ve su
yer alır. Genel olarak toprak hacminin yüzde 50’si boşluklardan, diğer
yüzde 50’si de katı fazdan oluşmaktadır. Katı kısımlar içinde yüzde 45
kadarını mineral maddelerden oluşmuş anorganik parçacıklar ve yüzde
5’ini de organik kısım oluşturmaktadır. Organik kısmın içinde ölü
bitkisel ve hayvansal dokular ile bunların ayrışma ve yeniden
sentezlenme süreçlerinden geçerek oluşmuş kolloidal toprak organik
maddesi olan humus yer alır.
Topraktaki organik kısmın geriye kalanı toprak canlılarını
kapsamaktadır. Toprak yalnızca organizmaların çevresini oluşturan bir
“ortam” olmayıp, aynı zamanda organizmalar tarafından üretilip
geliştirilen son derece karmaşık bir üründür. Karasal canlıların tümü,
yaşam süreçlerinin sürekliliği bakımından doğrudan ya da dolaylı olarak
toprağa bağımlıdırlar. Toprak kavramının alt sınırını, biyolojik
etkenliğin son bulduğu derinlik oluşturur. Çoğunluk doğal bitkilerin
etkili kök derinliğinin son bulduğu toprak sınırının altında o toprağın
oluşumunda esas sağlayan ana kaya yer almaktadır. Toprak oluşum
süreçleri sonunda ana kaya üzerinde farklı oluşum katmanları içeren
değişik toprak tipleri meydana gelmektedir.
(Edaphon) olarak tanımlanmaktadır. Yeryüzü üzerinde dağılım gösteren
topraklar bazı toprak yapıcı faktörlerin etkisi altında oluşmuş ve
nitelik kazanmışlardır. Bu faktörler ana kaya, iklim, yeryüzü şekilleri,
biyolojik varlıklar (vejetasyon ve edafon) ve zamandır. Toprak
bilimciler toprakları basitçe inorganik katı bileşenler, organik madde
ve içinde değişen oranlarda hava ve su bulunan boşluklardan oluşan bir
yapı olarak tanımlarlar. Ancak bu yapı kendi içinde özel bir mimari
bileşime sahiptir.
Biraz daha detaylı olarak toprağı oluşturan temel unsurları 6 başlık altında tanımlamak olasıdır. Bunlar;
• Kaba Anorganik Partiküller: Çapı 200 mm’den büyük ve pek çok
toprağın kuru kütlesinin yüzde 5 ile yüzde 90’ını oluşturan kısımdır
(çakıl, kum, silt).
• Kolloidal Anorganik Partiküller: Çapı 200 nm’den küçük, kuru kütlenin
yüzde 10 ile 80’ini oluşturan kısım, toprağın iyon değişimi, bünye, renk
gibi özellikleri ile ilgilidir.
• Organik Madde: Toprakların yüzde 1-40 bazen 90’ını oluşturan ve
kolloidal anorganik madde olan killerden ayrılması çok zor olan kısım.
Toprağın renk, bünye ve iyon değişimi nitelikleri ile ilgilidir.
• Canlı Organizmalar: Taze ağırlığın yüzde 0.2 si kadar. Toprak oluşumu,
besin döngüleri, pH kontrolü ve redoks potansiyeli ile ilgili.
• Toprak Çözeltisi: Toprak taze kütlesinin en fazla yüzde 50’si kadar
olabilir. Bitki ve toprak mikroorganizmaları için besin ortamı ve
taşıyıcısı.
• Toprak Atmosferi: Toprakta tutulan gaz fazı. 0.0013 g/cm3 yoğunlukta ve doğal toprak ortamının yüzde 50 kadarıdır.
Öncü Rus toprak bilimciler bir toprak taneciğinin sahip olduğu
yaşamsal nitelikler nedeniyle onu ”mikro-kosmoz” (mikro evren) olarak
tanımlamışlardır. Toprakların verimliliği, toprakta bulunan organizma
aktiviteleri ve oluşturdukları reaksiyonların yönü ile çok yakından
ilgilidir. Bitkilerin gereksinimi olan karbon, azot, fosfor, kükürt,
demir, magnezyum vb. elementler, mikroorganizmalar yolu ile çeşitli
sentez ve analizler sonucunda onlara yararlı şekle çevrilir.
Mikroorganizmalar bu tür işlemleri kendi besin ve enerji
gereksinimlerini sağlarken oluştururlar. Örneğin; mikroorganizmalar
bitkilerin yararlanamadığı elementel azotu (N2=dinitrojen) atmosferden
tutarak (fiksasyon) bitkilerin yararlanabileceği şekillere çevirirler ya
da karmaşık yapıdaki bitkisel ve hayvansal doku kalıntılarının
ayrıştırılması ile bünyede tutulan karbon CO2 şeklinde açığa
çıkarılırken diğer besin elementleri de bu mineralleşme süreçleri
sonucunda serbest hale geçerler. Mikroorganizmaların karbon döngüsüne
yapmış oldukları bu katkı, bitkilerin CO2’yi kullanmaları ile düzenlenir
ve bu karbonun kullanılması ile yeni organik dokular oluşturulur.
TOPRAĞIN TANIMI ve OLUŞUMU
Yeryüzündeki kara parçaları, toplam yeryüzü alanının %29.2sini
oluşturmaktadır. Dünyamızda kutuplarla birlikte altı kara parçası
bulunmaktadır. Kara parçalarının derinlikleri, insanlar için önemli
petrol ve madenleri içermektedir. Canlıların besin ihtiyacı ise
derinliklerden değil, yüzey tabakalarındaki canlı üretimlerden
karşılanır. Toprak deyimi, genellikle yerkabuğunu oluşturan kayaların,
fiziksel ve kimyasal ayrışması sonucunda biyolojik olayların da yardımı
ile meydana gelen gevşek yeryüzü örtüsüne verilen genel addır. Buna
rağmen toprağın herkes tarafından beklenen faydası ve fonksiyonuna göre
başka tanımlamaları da vardır. Toprak, üzerinde ve içinde geniş bir
canlı alemini barındıran, bitkilerimi durak yeri ve besin kaynağı olan
ve belirli oranda katı, sıvı ve gaz içeren maddeler topluluğunun genel
adıdır. Toprağın meydana gelmesi çok kolay olmamaktadır. Belirli bir
süre içinde iklim şartlarının ve bitki örtüsünün ana kayaya etkisi
sonucunda ortaya çıkmaktadır. Bu bakımdan bunu kendi isteğimiz
doğrultusunda arttırmak elimizde değildir. Fakat meydana gelmiş toprağı
korumak elimizdedir. Toprağın meydana gelmesinde beş ana faktör rol
oynar. Bunlar: 1-Bitki örtüsü ve canlılar 2- İklim 3- Anakaya veya ana
madde 4- Topografya 5- Zaman
Toprak, besin maddelerini ve suyu depo edebilmektedir. Bitkiler de
topraktan bu besin maddelerini ve suyu alarak yapraklarında, dallarında
ve çiçeklerinde havanın CO2 ve ışık enerjisi ile birleştirerek bir takım
organik bileşikler meydana getirmektedir. Ayrıca toprak içinde yaşayan
çeşitli canlılar, toprağın oluşumunda önemli rol oynamaktadır. Toprak
içinde yer alan mikroorganizmalar, toprağa düşen çeşitli organik
maddeleri parçalayıp ayrıştırırlar. Böylece toprağın renginin
koyulaşması, esmer bir şekil alması bu organik maddeler sayesinde olur.
Organik madde miktarının fazlalığı da, toprağın, erozyona karşı
mukavemetini arttırır. İklim, gerek ana kayayı fiziksel ve kimyasal
değişikliğe uğratarak, gerekse bitki örtüsü ve canlılara dolaylı etkisi
ile toprak oluşumunda etkili olan faktördür. Ana kaya ise, toprağın
hammaddesini teşkil eder. Toprağın oluşum hızı ve bunun derecesi,
belirli oranlarda arazinin topoğrafik özelliklerine bağlıdır. Arazinin
düz, eğimli veya engebeli olması, toprağın tekstürü ve kalınlığında
büyük rol oynar. Toprak oluşumu, uzun süreyi kapsayan bir zaman
sürecinde gerçekleşir. Zaman, toprağın kalınlık derecesinde ve
fazlalaşmasında, olgunlaşmasında önemli rol oynar.
B – TOPRAĞIN BAZI ÖNEMLİ ÖZELLİKLERİ Toprağın oluşum faktörlerine göre
ortaya çıkan çeşitli özellikleri vardır. Toprakta renk, bünye, yapı,
kıvam, geçirgenlik, su ve besin tutma özelliği, reaksiyon durumu,
tuzluluk, organik madde yüzdesi, kireç ve bazı mineral yüzdesi ve eğim
gibi hususlar toprağın bazı önemli özelliklerini meydana getirir. 1-Renk
Toprağın bileşimi, organik madde yüzdesi, nem ve ana maddesine göre
toprağın rengi değişmektedir. Toprağın rengine bakarak bir çok
özellikleri tahmin edilebilir. Mesela; humus yönünden zengin olan
toprakta çevresindeki diğer topraklardan daha koyu bir renk tonu dikkati
çeker. 2- Bünye Toprağı meydana getiren değişik irilikteki zerrelerin
karışım oranına toprak bünyesi denir. Zerrelerin irilik derecesine göre
topraklar değişik isimler alırlar.
Eğer zerrelerin büyüklük derecesi
0.002 mm. den daha küçük ise, kil; 0.002 ile 0.02 mm. arsında olursa
mil; 0.02 mm. ile 0.2 mm. arasında ise, kum diyoruz. 3- Yapı Toprakta
yapı, toprak zerrelerinin kümelenme derecesi, biçimleri ve bunun çeşitli
şekillerine denir. Yapı itibariyle topraklar; taneli, blok, prizmatik,
pul ve yapışız olarak sınıflandırılabilir. 4- Kıvam Toprakların sertlik,
sıkılık, yapışkanlık, plastiklik, organik madde yüzdesi, kil yüzdesi,
işleme şartları gibi özelliklerine göre kıvam değerlendirilmesi yapılır.
Buna göre her toprağın kıvamı farklılık gösterir. Mesela; killi
topraklar sert ve sıkı kıvamlı olup, işlenmesi bir hayli zordur. Kum
yüzdesi fazla olan topraklar ise, gevşek topraklardır. 5- Toprak
Reaksiyonu Toprak suyu, iyon halinde birçok madde ihtiva eden bir
solisyondan ibarettir. Yani, bir karışımdır. Toprak reaksiyonu, bu
karışımdaki hidrojen ve hidroksil iyonları arasındaki orana göredir.
Eğer topraktaki hidrojen iyonları fazla ise, toprak asit; eğer hidroksil
iyonları fazla ise, toprak bazik veya alkalin olarak değerlendirilir.
İnternetten Yararlanılarak Derlenmiştir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder