1 Mayıs 2012 Salı

Metinlerin ÖZellikleri


Öğretici metinler genel olarak şu özellikleri taşır:

Bir kısmı gerçek bir yaşam ve yaşantıdan kaynaklanır. Günce, mektup, otobiyografi, biyografi, anı, röportaj, haber yazısı, gezi yazısı gibi türler bu gruba dâhil edilebilir.
Bir kısmı düşünce boyutludur. Makale, fıkra, deneme, eleştiri gibi türler bu gruba dâhil edilebilir.
Bu tür metinlerde dil daha çok göndergesel işlevinde kullanılır. Yazar nasıl söylediğinden çok ne söylediğine önem verir. Üslup yaratma kaygısıyla hareket etmez. Bu yüzden de sözcükleri genelde gerçek anlamlarıyla kullanır. Dilin anlatım olanaklarını fazla zorlamaz.
Okuyucu üzerindeki etkisi bakımından anlatımın özlü, duru, yalın, açık ve akıcı olmasına özen gösterilir.
Metinler, kaynağını hayal dünyasından değil, gerçek dünyadan alır. Metne yansıtılan gerçek yaşam ve yaşantılar çarpıtılmamaya özen gösterilir. Doğruya, gerçeğe ve nesnelliğe önem verilir. Bu yüzden de anlatılanların doğruluğu ya da yanlışlığı genellikle kanıtlanabilir.
Amaç, ya okura doğrudan bilgi vermek, bir şeyler öğretmek ya da birtakım soruların ağına düşürüp düşündürerek onda tutum ve davranış değişiklikleri yapmaktır.
Bu yüzden de öğretici metinlerde genel olarak açıklayıcı ve tartışmacı anlatıma ağırlık verilir. Tanımlama, tanık gösterme, örnekleme, sayısal ve bilimsel veriler kullanma gibi düşünceyi geliştirme yollarına başvurulur. Genellikle giriş, gelişme, sonuç aşamalarına dayalı bir planla yazılır.



Sanatsal (kurmaca) metinler genel olarak şu özellikleri taşır:

Destan, halk hikâyesi, masal, fabl, öykü, roman, tiyatro gibi türleri kapsar.
Bu türlerde anlatılanların bir kısmının hiçbir gerçeklik temeli yoktur. Masal, fabl gibi türler bu gruba dâhil edilebilir.
Bir kısmı istenirse gerçeklikten hareket edilerek, istenirse tümüyle tasarlanarak yaratılır. Öykü, roman, tiyatro gibi türler bu gruba dâhil edilebilir.
Bir kısmı mutlaka bir gerçekliğe dayanır; ama söz konusu gerçeklik bir düş ve kurgu perdesinin altında nerdeyse görünmez hâle gelir. Destan, halk hikâyesi gibi türler bu gruba dâhil edilebilir.
Anlatıcı, kişi, zaman, mekân olay ögeleriyle kurulurlar. Kurmaca metinlerin asıl varlık nedeni okuru bilgilendirmek, ona bir şeyleri öğretmek değildir.
Kurmaca metinlerde yazarın asıl amacı, kendi kurduğu bir dünyanın içine çekerek okuru dar yaşam alanının dışına çıkarmak ve başkalarının yaşamına ortak etmek, eğlendirmek, dolayısıyla da onun yaşantılarını zenginleştirip renklendirmektir.
Kurmaca metinlerin öğretici-eğitici işlevi doğrudan değil, dolaylıdır. Bu metinler daha çok, estetik zevk vermek, heyecan uyandırmak amacıyla yazılır. En gerçekçi kurmaca yapıtlarda bile hiçbir okur gerçeğin kendisini bulamaz. Çünkü yazar, ele aldığı gerçekliği yaratıcılığını, düş gücünü, özlemlerini, sanat zevkini, hayata bakış açısını vb. işin içine katarak yeniden yaratır. Gerçekliği kurgular, eklemeler ve çıkarmalar yaparak ona dilediği biçimi verir. Yani kurmaca bir metindeki kişi, zaman, mekân, olay öğeleri farklı bir yazar tarafından değiştirilip farklı şekilde yeniden kurgulanabilir.
Bu yüzden de aynı gerçek olay ve kişilere dayalı hiçbir kurmaca yapıt diğerine benzemez.
Kurmaca metinler günlük hayatın ve bilimin gerçekleriyle doğrulanmak zorunda olmadıklarından yüzyıllar boyunca tazelik, gerçeklik, evrensellik ve güncelliklerinden bir şey kaybetmezler. Geçmişte birçok bilim adamının geliştirdiği çok sayıda "bilimsel" kuramın geçerliliğini yitirmesine karşın "İnsanlık Komedisi, Don Kişot ve Madame Bovary" gibi kurmaca yapıtların canlılıklarını hâlâ korudukları göz önüne alınırsa bu savın doğruluğu ortaya çıkar. Kurmaca metinlerde nesnellikten söz edilemez. Kurmaca yapıtlar biriciktir, eşi ve benzeri yoktur.
Kurmaca metinlerde yazar neyi anlattığından çok nasıl anlattığına önem verir; yani üslup yaratma kaygısıyla hareket eder, içerikten çok biçimi önemser. Dili kendisine özgü bir şekilde kullanır. Kendisini sözcüklerin mevcut anlamlarıyla sınırlamaz. Onlara belli bağlamlar içinde yeni anlamlar yükler. Mecaza dayalı sanatlardan yararlanabilir. Bu yüzden de kurmaca metinlerde dil göndergesel işlevinden çok coşku ve heyecan uyandırma işleviyle kullanılır. Kurmaca metinler yoruma açık nitelikler taşır. Bu yüzden de kurmaca metinlerden herkesin aynı anlamları çıkarması, aynı sonuçlara varması, anlatılanları zihninde aynı biçimlerde tasarlaması beklenemez.
Kurmaca metinlerde açıklayıcı, tartışmacı anlatım pek görülmez. Kurmaca metinler genel olarak öyküleyici ve betimleyici anlatımla yazılır. Kurmaca metinlerde tanımlama, örnekleme, tanık gösterme, sayısal ve bilimsel verilerden yararlanma gibi düşünceyi geliştirme yolları kullanılmaz. Üsluba ağırlık verildiğinden deyimlerden, ikilemelerden, sözcüklerin duygusal anlamlarından yararlanma; benzetme, kişileştirme, konuşturma, eğretileme sanatlarına başvurma gibi anlatımı geliştirme yollarına ağırlık verilir. İstendiğinde diyaloglar, monologlar vb. ön plana çıkarılır.
Sanatsal (kurmaca) metinlerin bir kısmı anlatmaya, bir kısmı göstermeye dayalıdır.


Anlatmaya dayalı sanatsal (kurmaca) metinler genel olarak şu özellikleri taşır:

Yazılı metinlerdir.
Öyküleyici ve betimleyici anlatım iç içe kullanılır. Olaylar oluş sırasıyla verilmek zorunda değildir. Sadece okunarak algılanabilir.
Her okur, kişi ve mekân öğelerini kavrama, tasarlama gücüne ve yaşantısına göre zihninde farklı biçimlerde oluşturur. Metni okurken bir taraftan da anlatılanları hayal etmeye çalışır.
Anlatmaya dayalı sanatsal metinlerin başlıcaları şunlardır: destan, masal, fabl, öykü, roman.


Göstermeye dayalı sanatsal (kurmaca) metinler genel olarak şu özellikleri taşır:

Okunmaktan çok sahnelenmek için yazılırlar.
Yazımlarında, anlatılanların mevcut sahneleme teknikleriyle sahnelenebilir olup olmadığı dikkate alınır.
Anlatılanlar perdelere, perdeler sahnelere ayrılır.
Her yeni sahnede dekor yeniden tanımlanır. Kişilerin giyim kuşamlarının (kostüm) nasıl olacağına ilişkin açıklamalar yapılır. Bu bölümlerde dil göndergesel işlevinde kullanılır.
Kişilerin sahnedeki davranışları parantez içinde verilir. Olaylar anlatılarak değil, kişilerin eylemleri ve konuşmalarıyla verilir.
Bu yüzden de asıl metin diyaloglardan ve monologlardan oluşur. Dil, ağırlıklı olarak alıcıyı harekete geçirme işleviyle kullanılır. Olaylar genellikle oluş sırasıyla verilir. Göstermeye dayalı sanatsal metin denince akla öncelikle tiyatro gelmelidir.

Anlatmaya ve göstermeye dayalı sanatsal (kurmaca) metinlerin belli başlı ortak özellikleri ise şunlardır:

Kişi, mekân, zaman ve olay ögeleriyle kurulurlar.
Gerçek bir olaya dayalı olabilecekleri gibi tümüyle tasarlanarak da yazılabilirler. Gerçek bir olaya dayansalar bile gerçeğin bire bir kopyası değildirler. Her sanatçı aynı olay ve temaya, yaratıcılık göstererek kendi üslubu ve bakış açısıyla farklı bir boyut ve biçim kazandırır. Bu yüzden sanatsal (kurmaca) her yapıt tektir, benzersizdir.
Sanatsal (kurmaca) yapıtlarda üslup kaygısı ağır basar. Dil, duygusal ve çağrışımsaldır.
Her sanatsal metin bir iletişim aracıdır.
Estetik bir zevk vermek, okuru kurgulanmış bir yaşamın içine çekerek kendi sınırlı yaşamının dışına çıkarmak, eğlendirmek gibi amaçlarla kaleme alınırlar. Genellikle serim, düğüm, çözüm aşamalarına dayalı klasik bir planla yazılırlar. Temel malzeme dildir.




Özellikle öğretici metinlerde karşımıza çıkan anlatım türleri şunlardır:

Açıklayıcı anlatım
Öğretici anlatım
Kanıtlayıcı anlatım
Tartışmacı anlatım
Söyleşmeye bağlı anlatım
Emredici anlatım


Özellikle sanatsal (kurmaca) metinlerde karşımıza çıkan anlatım türleri şunlardır:

Öyküleyici anlatım
Betimleyici anlatım
Acı ve hüzün verici anlatım
Coşku ve heyecana bağlı (lirik) anlatım
Düşsel (fantastik) anlatım
Mizahi anlatım
Gelecekten söz eden (ütopik) anlatım


Özellikle öğretici metinlerde karşımıza çıkan düşünceyi geliştirme yolları şunlardır:

Tanımlama
Karşılaştırma
Tanık gösterme
Örnekleme
Sayısal, bilimsel veriler kullanma
Sorulara yaslanma


Öğretici metinlerde de yeri geldiğinde kullanılmakla birlikte, özellikle sanatsal (kurmaca) metinlerde karşımıza çıkan anlatımı geliştirme yolları şunlardır:

Deyimlerden yararlanma
İkilemelerden yararlanma
Benzetme yapma
Eğretilemelere başvurma
Kişileştirme yapma
Ad aktarmaları yapma
Kinayeli sözler kullanma
Sözcüklerin duygusal anlamlarından yararlanma

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder