9 Mayıs 2012 Çarşamba

Nesli Tükenen Hayvanlar nelerdir?

Nehir Yunusları
Nehir yunusları (Platanistoidea), balinalar (Cetacea) takımına dahil dişli balinalar (Odontoceti) alt takımındaki tek üst familyadır ve her biri kendine ait bir familya içinde sınıflanan dört memeli türünü içerir .
La Plata yunusu (Pontoporia blainvillei) dışındaki nehir yunuslarının yaşam alanı tatlı su nehirleridir. La Plata yunusu ise temelde denizde yaşayan bir canlıdır ve esasen Güney Amerika’nın güneydoğusundaki haliçler ile kıyı şeridine yakın sularda bulunur ama bilimsel açıdan okyanus yunuslarını içeren yunusgiller (Delphinidae) familyasına dahil bir tür olarak değil, bir nehir yunusu olarak kabul edilir. Bunun tersi, yunusgiller familyasının bir üyesi olan haliç yunusu (Sotalia fluviatilis) için geçerlidir. Hem Amazon havzasının nehirlerinde hem de Güney Amerika’nın doğu ve kuzeydoğu kıyı şeridi sularında yaşayan haliç yunusu, genetik olarak nehir yunuslarına uzak oluşu ve şişe burunlu yunusa benzeyişi nedeniyle, bir nehir yunusu olarak kabul edilmez.
Nehir yunusları (Platanistoidea) üst familyası için Türkçe’de “ırmakyunusları” ifadesinin de kullanıldığına rastlanabilir.

Bununla birlikte, “ırmak yunusları” ifadesi ise yukarıda Amazon havzasının nehirlerinde de yaşadığı belirtilmiş olan Sotalia cinsinin “Bütün Amerikan Irmak Yunusları” olarak tanımlanmasında kullanılmıştır. Aynı kaynakta, bir nehir yunusu familyası olan Platanistidae familyasından “ırmak yunus balığıgiller” olarak bahsedildiği görülebilirken, bu familyanın “Uzun Burunlu Nehir Yunusları” olarak tanımlandığına da rastlanabilir.
Nehir yunusları (Platanistoidea) üst familyasının balinalar (Cetacea) takımı içindeki yeri ile cins, tür ve alt türleri de gösteren ayrıntılı sınıflaması aşağıda sunulmuştur.
* Takım : Cetacea – Balinalar
* Alt takım : Odontoceti – Dişli balinalar
* Üst familya : Platanistoidea – Nehir yunusları
* Familya : Iniidae
* Cins : Inia
* Tür : Inia geoffrensis – Amazon nehir yunusu
* Alt tür : Inia geoffrensis boliviensis
* Alt tür : Inia geoffrensis geoffrensis
* Alt tür : Inia geoffrensis humboldtiana
* Familya : Lipotidae
* Cins : Lipotes
* Tür : Lipotes vexillifer – Yangtze nehir yunusu
* Familya : Platanistidae
* Cins : Platanista
* Tür : Platanista gangetica – Ganj ve İndus nehir yunusu
* Alt tür : Platanista gangetica gangetica – Ganj nehir yunusu
* Alt tür : Platanista gangetica minor – İndus nehir yunusu
* Familya : Pontoporiidae
* Cins : Pontoporia
* Tür : Pontoporia blainvillei – La Plata yunusu
Bu, 1998′de Dale W. Rice tarafından yapılmış olan ve günümüzde de geçerliliğini koruyan en güncel sınıflamadır. Rice’ın sınıflaması ortaya konana kadar geçerli olan eski sınıflamada ise Ganj Nehri yunusu ile İndus Nehri yunusu Platanista gangetica türünün iki alt türü olarak değil, sırasıyla Platanista gangetica ve Platanista minor bilimsel adlarına sahip iki tür olarak kabul edilmiştir.
Solenodon cubanus (böcek yiyen)
Image
Yerel halk arasında “almiqui” olarak adlandırılan hayvan yalnızca Küba’da yaşadığı tahmin ediliyor.
almiqui’lerin Karayip Adaları’nda bundan üç yüz yıl öncesine kadar yaşadıklarını, ancak İspanyol hakimiyetini takip eden yıllarda, şeker kamışı ekimi için ormanların tahrip edilmesiyle ortadan kaybolduklarını belirtiyor. Bunun yanı sıra, İspanyolların Karayipler’e getirdikleri köpekler de almiqui’lerin ortadan kaybolmalarını hızlandırdı. Almiqui’e en yakın bir diğer hayvan Hispaniola Adası’nda yaşayan Solenodon paradoxus.
bu hayvanlar en fazla 700 gr ağırlığındalar.
Slender soris
Image
İngiliz Çevre Örgütü tarafından korumaya alınan en ilginç ve sevimli hayvanlardan birisi de 20 milyon yıl öncesine ait olan ve Sri Lanka’da yaşayan Slender Loris ismi verilen minik hayvan. Minik vücutlarına rağmen çok uzun kol ve bacaklara sahip olan bu hayvanların en önemli özelliği ağaç gövdelerine sarılarak hiç kıpırdamadan saatlerce dinlenmeleri
Pigme su aygırı
Image
İlk kez 1841 yılında keşfedilen pigme su aygırları da küçük boyutları ve sevimli yüzleriyle bilinen su aygırlarından farklılık gösteriyor. Sierra Leone ve Gine´de yaşayan pigme su aygırlarının boyu 75 cm´yi geçmez, ağırlığı ise 160-270 kilodur. Yalnız yaşamayı seven ve yüzmeyen su aygırları da koruma altına alınan hayvanlar arasında.
Dünya üzerinde beşyüzden fazla türün nesli tamamen tükenmiştir. Bazı türlerin doğal afetle ve insanoğlunun dünyada var oluşundan çok önce yok olmuş (dinazorlar ve bir sürü hayvanlar)bazıları da insanoğlunun aşırı avlanması, nüfus artışı ve şehirleşmeyle doğal yaşam alanlarını tahrip etmesiyle dünya üzerinden tamamen yok olmuştur.

Senckenberg Müzesindeki Tirazonorus Reks maketi
  • Dinazorlar : Yüzlerce türü vardı. İnsanoğlunun dünyada bulunuşundan çok önce doğal sebeplerle yok oldular.
  • Mamut : Filin atası
  • Moa : Yeni Zelanda’da yaşamış en büyük kuş türü. İnsanlar tarafından yok edildi.
  • Tazmanya Kaplanı veya Tazmanya kurdu (Thylacinus cynocephalus) : 1930′lara kadar yaşadı. Tazmanya hükümeti ve çiftçilerin desteğiyle sürdürülen avlarla soyu tüketildi. 1936′dan bu yana türün varlığına dair hiçbir kanıt bulunmamıştır.
  • Hazar Kaplanı veya Pers Kaplanı (Panthera tigris virgata) : İran, Afganistan, Türkiye, Irak ve Moğolistan bölgelerinde yaşamaktaydı. En son 1970 yılında Rusya’daki türün son üyesinin ölümüyle yok oldu.
Anadolu coğrafi konumuyla çeşitli hayvan ve bitki türlerini içinde barındırmıştır. Günümüzde ismi çoğu kimse tarafından dahi bilinmeyen Aşağıda nesli tümüyle yok olmuş bazı türler yer almaktadır.
Anadolu Panteri (Pantherea Pardus Tulliana):

En son izine 1974 yılında Beypazarında rastlanmıştır.
Boyu 200-250 cm, ağırlığı dişilerde 35-50 kg, erkeklerde 45-70 kg civarındadır. Yaklaşık ömrü 20 yıldır. Çok çevik olan Anadolu parsı, etoburdur ve geyik, yaban keçisi, yaban domuzu, küçük memeliler ile kuşlar gibi birçok hayvan avını oluşturur. Anadolu parsı Doğu Akdeniz ve Doğu Anadolu bölgelerinde, daha çok ormanlık ve dağlık alanlarda yaşamıştır. Doğal yaşam alanları ve av kaynaklarının azalması parsları insanların yaşadığı yerlere yönlendirmiş ve bu da genellikle vurularak ya da zehirlenerek öldürülmelerine yol açmıştır.
Anadolu parsı ile ilgili son resmi kayıt 17 Ocak 1974 tarihinde Beypazarı ilçesinin 5 km batısında bulunan Bağözü köyünden bir kadına saldırması sonrasında vurularak öldürülmesi nedeniyle gerçekleşti. 2001 yılında Doğu Akdeniz bölgesi Dandi mevkiinde ve Doğu Karadeniz bölgesi Müsikli deresinde, 2004 yılında da Doğu Karadeniz bölgesi Pokut Yaylası’nda görüldüğü iddia edilmiştir. Ancak bu alt türün doğal yaşam alanları bilindiğinden bu kaydın bilimsel değeri yoktur ve muhtemelen bir vaşak ile ilgili olan bu gözlemi, Anadolu Lepoarı olarak lanse etmek muhtmelen sadece “iyi niyetli” bir spekülasyondan ibarettir.
Ayrıca 2006 yılında Mersin’deki kayacı vadisi ormanlık alanında kameralar tarafından bir anadolu parsı tespit edildiği iddia edilmiş, ancak bu görüntüler de kamuoyu ile paylaşılmamıştır.
Tüm bu iddiaların doğa koruma örgütlerince bu türe yönelik kamuoyu ilgisini maddi desteğe tahvil etmek için kurgulandığı iddiası da, farklı çevrelerce dile getirilmektedir.
20. yüzyılın sonlarını görebilmiş son bir kaç bireyin, soylarını devam ettirebilecek gen havuzuna sahip olmadıkları ve 21. yüzyıla ulaşamadıkları kesinleşmiş gibidir. Doğu toroslarda kalmış olabileceği varasayılan son 10-11 bireyle ilgili herhangi bir iz bulunamamıştır.
Anadolu parsının varlığını kanıtlamak için doğa gönüllülerinin çabaları aralıksız sürmektedir. Resmi olmayan kayıtlara göre Mersin çevresi en son görüldüğü yerlerdir. Ayrıca Dilek Yarımadası milli parkı Anadolu Parsı’nı milli park içinde korunan hayvanlar arasında göstermektedir.Bazı bilim adamları Anadolu Leoparı’nın hala varlığını sürdürdüğünü ama gelecek için yeterli popülasyonunun olmadığını söylemektedirler.
Anadolu Aslanı : En son 1890 yılında vurulmuştur.
Anadolu Kaplanı : Son Kaplan 1970 yılında öldürülmüştür.
Mersin Balığı :
Acipenseriformes, kemikli balıklara ait, 2 familyası haricinde birçok nesli tükenmiş familyayı kapsayan bir takımdır. Bu balıkların iskeletleri tamamen kemikleşmemiştir. Fosil olarak tebeşir çağından kalma kalıntıları bulunmaktadır.
Bütün türleri nesli tükenme tehlikesi ile karşı karşıya bulunmaktadır, ve çoğunun hatta (en azından) yöresel olarak nesli çoktan tükenmiştir.
Fil
Çizgili Sırtlanlardır.
Tükenmek üzere olanlar:
  • Van kedisi
  • Kelaynaklar
  • Su samurları

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder