1 Mayıs 2012 Salı

Taşıt Yağları

TAŞIT YAĞLARI

I.                    TAŞITLARDA YAĞLAMA
     Taşıtlarda kendinden beklenen bazı görevleri yerine getirmesi için yağlar kullanılır. Motorların yağ haznesine konurlar buradan bir pompa yardımı ile krank ve piston kolu yatakları,kam mili ve tertibatına,eğer varsa kompresör ve türbin mili yataklarına gönderilir. Pompalandıkları yerde yerlerde yağlama görevini tamamladıktan sonra kartere geri dönerler.
Otomotiv sektörünün taleplerini karşılamak için belli miktarda katıklar içerebilir. 


II.        YAĞLARIN GÖREVLERİ
  
    Motorlu taşıtlarda kullanılan yağların görevlerini şu başlıklar altında toplayabiliriz.
·          Sürtünme ve aşınmayı azaltırlar.
·          Soğutmaya yardımcı olurlar.
·          Sızdırmazlık sağlarlar.
·          Kirlenme ve birikinti oluşumunu kontrol altında tutarlar.


    Aşınma

  Aşınma olayı en belirgin olarak krank yatakları,silindirler,segmanlar,pistonlar,piston kolu yatakları,kam mili ve tertibatında görülür. Aşınmanın temel nedenleri “Abrasion” yani sert     parçacıkların çizilmesi,”Friction” yani metalin metale teması,”Corrosion”  yani asidik maddelerin tahribatıdır. Hava filtresinden sızan toz ve kir,aşınma ürünü metal parçacıklar ile yağda erimeyen oksidasyon ürünleri gibi ürünler sürtünen yüzeyler arasına girerek aşınmaya neden olacaklardır. Motor içinde devamlı devir daim eden yağ bu toz , pis ve kiri alarak yağ filtresine taşır ve yağ temizlenir.

    Soğutma

  Motor parçalarının yüksek sıcaklıklarda özelliklerini kaybedip deforme olmalarının önüne geçebilmek için soğutulmaları gerekmektedir. Motorlarda soğutma görevinin büyük bir kısmını soğutma sistemi yapmasına karşın yağlama sistemi soğutmaya oldukça yardımcı olmaktadır.

    Sızdırmazlık

  Motor yağı segman,piston ve silindir arasındaki boşlukları doldurarak yanma odasından kartere  gaz kaçağına mani olur ve dolayısıyla motorun verimini artırır. İyi bir motor yağının segmanın rahat hareketini engelleyecek depozit  ve tortuların oluşumuna neden olmaması gerekir.

    Kirlenme ve Birikinti

  Motorun çalışması sırasında yüksek sıcaklık, yanma ,aşınma ,toz ve rutubet gibi nedenlerle  kirlenme ve birikinti oluşumu başlar. Motor  yağının görevi bu kirlenmeyi ve birikinti oluşumunu kontrol altında tutarak motora zarar vermelerini önlemektir.



III.       TAŞIT YAĞLARININ GENEL ÖZELLİKLERİ

Ø        Viskozite  

      Motor yağlarının viskozite özelliği aşınma ,sızdırmazlık,yağ sarfiyatı, sürtünmeden ileri                    
      gelen   güç  kaybı gibi konulara yakından bağlantılıdır.     Özellikle araç motorlarında ilk    
      çalışma   kolaylığı ve yakıt ekonomisi gibi kavramlar viskozite ile yakından ilgilidir.

Ø        Viskozite İndeksi ( VI )

Bir yağın sıcaklık tesiri ile incelip kalınlaşma kabiliyeti “Viskozite İndeksi” diye tarif edilir. Buna  göre yağlar
§          Alçak viskozite indeksli yağlar                ( VI < 40 )
§          Orta viskozite indeksli yağlar                   ( 40 < VI < 80 )
§          Yüksek viskozite indeksli yağlar              ( 80 < VI < 100 )
§          Multigrade viskozite indeksli yağlar         ( VI > 100)             olarak sınıflandırılırlar.

Yağların sıcaklıktan çabuk etkilenir olmaları arzu edilmediğinden dört mevsim boyunca değiştirilmeden kullanılabilen yüksek viskozite indeksli  “Multigrade”  yağları en çok tercih edilen yağlardır.

Ø         Akma Noktası

Özellikle soğukta çalışan yağlar için önemlidir. Yağın düşük sıcaklık tesiri ile akıcılığının kaybolmaması istenir. Yağ soğudukça şu iki olay gözlenir:
§          Viskozite yükselir yani kalınlaşır
§          İçindeki vaks(mum) kristalleşerek ayrılmaya başlar. Sıcaklık düştükçe bu kristaller birbirleriyle birleşerek yağ zerrelerini aralarına hapseder ve böylece yağ akıcılığını kaybeder.
Akma noktası,bir tüp içinde soğumaya bırakılmış yağın hareketliliğinin kalmadığı sıcaklık derecesidir.Mum oranı fazla olan parafinik yağların “Akma Noktası” mum oranı az olan naftenik yağlarınkine nazaran daha yüksek olduğu için soğutma makinelerinde daha çok naftenik yağlar kullanılır. Parafinik yağların akma noktasını düşürmek için içlerindeki mumun ayrıca temizlenmesi gerekir ki buda maliyeti yükseltir.

Ø        Nötralizasyon  Sayısı

Yağların eldesi esnasında asit ile işleme tabii olurlar , katılan asitlerden bir miktar asit mutlaka kalmaktadır. Bu asit,yağın bünyesinde kalırsa metal yüzeylerin aşınmasına neden olacağından yağlar ayrıca kostik soda ile nötralize edilir .Bu nötürleştirme sonucu yine çok az miktarda asit kalabilir. Buda nötralizasyon deneyi ile tespit edilerek , 1 gr. Yağı nötralize etmek için kullanılan miligram potasyum hidroksit cinsinden (mgr. KOH / gr.) “Nötralizasyon sayısı” olarak ifade edilir.       







Ø        Oksitlenme Direnci

Oksijenle temas eden yağ,özellikle yüksek sıcaklıklarda oksitlenerek bozulur,bu bir yanma olayıdır. Yanma sonucu bazı yağ asitleri meydana gelir ki,bunlar bilhassa kurşun bronzu yatakları aşındırır,yağın kalınlığını artırır,yağda çamurumsu bir tabaka hasıl eder ve eğer yağa su karışacak olursa emülsiyon olur. Bu durumda yağ, görevini yapamaz hale gelir. Yağın oksitlenmesini önlemek için yağa “Oksidasyon Önleyici Katık”  katılır. Bu katıklar oksijene karşı hidrokarbonlara nazaran daha haris oldukları yağa karışan oksijenle kendileri birleşerek yağın oksitlenmesine engel olurlar.


Ø          Metallerin Yağ İçinde Çözünmesinden Dolayı Bozulmaya Dirençleri

       Bazı metaller örneğin bakır, yağda çözünmek suretiyle yağın ömrünü kısaltır. Şöyle     ki,yağ  içinde milyonda 1 ölçüsünde bakır yağın ömrünü yarı yarıya azaltır Bu nedenle böyle bir durumda engel olucu katıklar da yağa önceden ilave edilmelidir.


Ø        Korozyon Önleme

Oksitlenme sonucunda oluşan yağ asitlerinin metal yüzeylere etki etmemesi için ya bu asitleri nötralize eden veya metal yüzeylerine yapışarak asitlerin etkisine engel olan bir katık kullanılır.


Ø        Dağıtma Özelliği

İçten yanmalı motorlarda daima meydana gelme olasılığı bulunan yanmamış karbon zerrelerinin etrafı yağ içine konan özel bir katıkla sarılarak birbirleri ile birleşmeleri önlenir ve böylece bu karbonlar büyük parçalar büyük parçalar meydana getiremeyerek yağ içinde ince zerreler olarak kalırlar. Dolayısıyla yağ kanallarının tıkanması silindir gömleği ve yatakların çizilmesi gibi istenmeyen olaylar engellenir.


Ø        Sıvanma Özelliği

Parçalar üzerine sıvanan yağın yapıştığı yeri terketmemesi yani poler özelliği koruması istendiğinde bu tip yağlara poler molekülleri fazla olan katıklar katılır.


Ø        Çok Yüksek Basınçlara Direnç

Aşırı yükler halinde bazen en etkili sıvanma özelliği olan yağlar bile film teşkil edemez ve parçalar arasındaki yüke dayanamayarak dışarı atılırlar. Böyle durumlar için daha etkili yağlar bulmak gerekir ki bunlara E.P (extreme pressure) tipi yağlar denir. Minereal yağ ilave edilen klor (Cl), kükürt (S) , fosfor (P), kurşun (Pb) gibi katıklar hareket eden yüzeyler üzerinde gayet sert ,elastik ve ince bir alaşım tabakası meydana getirerek yağa iyi bir sıvanma ve çok yüksek basınçlarda metale daha etki ederek sürtünme katsayısı düşük bir alaşım filmi meydana getirme özelliklerini kazandırır.





Ø        Köpürme Direnci

Yağ şiddetli bir şekilde çalkalanacak veya çırpılacak olursa (dişli kutularındaki gibi) hava ile karışır ve büyük hacimleri kaplayan bir köpük tabakası oluşur. Köpük halinde yağ yük taşıyamaz. Bu hal özellikle hidrolik sistem ve dişli kutularında mahzur teşkil edeceğinden böyle yerlerde kullanılacak yağa konan özel bir katık,köpük baloncukların birbiri ile birleşip büyüyerek patlamasını sağlar.

Bütün bunların haricinde bazı yağlarda parçalar arasına nüfuz ederek pas çözme ve pas önleme yeteneği, elektriği iletmeme gibi değişik özelliklerde aranabilir...



IV.        TAŞIT YAĞLARININ SINIFLANDIRILMASI

Yağlar kullanıldıkları yerlere göre genel olarak iki ana grupta toplamak yaygın bir sınıflama şeklidir.
§          Taşıt Yağları
§          Endüstri Yağları


        Taşıt Yağları
         Otomobil, kamyon ,traktör ve benzeri   taşıtların     doğru bir şekilde yağlanmalarındaki  
önem,taşıt aracı yapımcılarının devamlı ortaya koydukları yenilikler ve bu yeniliklere uygun düşecek yağlar üzerindeki titiz ısrarlar, taşıt yağları seçiminde kolaylık ve doğruluk sağlayacak bazı pratik sınıflamaların ortaya konulması zorunlu kılınmıştır.

        Taşıt yağlarını ise iki grupta inceleyeceğiz.

¨               Viskozite Sınıflandırması (SAE)
¨               Motor Yağlama Servis Sınıflandırması (API)


·          Viskozite Sınıflandırması

SAE (Society of Automotive Engineers = Otomobil Mühendisleri Topluluğu) tarafından oluşturulmuş olan viskozite sınıflaması, yağların belli viskozite aralıklarını belli numaralar ile ifade etmek esasına dayanmaktadır. Bu sınıflamada motor yağları ile dişli kutusu yağları ayrı gruplandırılmış olup, motor    yağlarına 0W-60W ve dişli kutusu yağlarına  70W-250 numaraları verilmiştir.


Viskozite sınıflaması tablosu aşağıda verilmiştir.









SAE viskozite Numarası

100 Co  de viskozite
(cSt)
Minimum
Maksimum
0W
5W
10W
15W
20W
25W
-
-
-
-
-

-
-
-
-
-
-
  20
  30
        40
  50
        60

3,8
3,8
4,1
5,6
5,6
9,3
5,6
9,3
12,5
16,3
21,9
-
-
-
-
-
-
9,3
12,5
16,3
21,9
26,1











·          Motor Yağları Servis Sınıflaması

Piyasalanan motor tiplerinin ve motor yağı cinslerinin çok çeşitli olması motor yağlarının seçiminde  kolaylık ve doğruluk sağlayacak özel bir servis sınıflamasına ihtiyaç göstermektedir. Bu konuda eski API sınıflaması 1972 senesine kadar kullanılmış ancak bundan sonra API / ASTM / SAE müşterek bir sınıflandırma oluşturmuştur. Bu sınıflandırmaya göre motorlar benzinli ve dizel olarak ayrılıyor.



a)      Benzin Motoru Yağları
 Eski API sınıflamasında (ML,MM,MS) olarak üç sınıfa ayırmak yerine yeni sınıflaması benzin motoru yağların için “S” serisi olarak ve yeni gelişmelere daima açık bir sınıflama koymuştur. Bu serinin ilk sınıfı (SA) olup , diğer sınıflar için (S) harfi sabit tutularak ve ikinci harfler alfabetik sıra ile değiştirilerek yeni sınıflar oluşturulur.
V.          TAŞIT YAĞLARININ DEĞİŞTİRİLME SÜRELERİ

   Taşıtlarda yağ değiştirme süresi,genellikle yapılan kilometre ile belirlenir. Limit değerler taşıtların bakım kataloglarından öğrenilebilir. Ülkemizde genellikle 3000 km. de motor yağının değiştirilmesi  adet haline getirilmiştir,fakat bu süre ekseri vasıtalar ve özellikle son zamanlarda gelişen motor yağları için çok kısadır. Normal şartlar altında çalıştırılan vasıtalar için ve bugün piyasada mevcut üstün kaliteli yağlarda çok daha uzun yağ değiştirme süreleri rahatça temin edilebilir.

    Endüstride;yağ değiştirme süresi zaman olarak belirtilir fakat pratik bakımdan kesin bir limit belirtmek imkansızdır. Zira benzer makine parçaları dahi çok değişik koşullar altında çalışabilmekte ve bu nedenle farklı yağlarla yağlanmaktadır. Dolayısıyla endüstride kullanılan yağların değiştirilme süreleri için kesin rakamlar vermek doğru değildir. Her  durumun ayrı ayrı incelenmesi ve her koşulun göz önünde tutulması gerekir.



VI     TAŞIT YAĞLARININ BOZULMASI VE SEBEBLERİ

          Mineral yağlar bozulmaz,ancak hariçten giren pislikler veya motor içinde yanmadan arta kalan maddeler nedeniyle kirlenir. Aşağıda görülen yağ bozucu unsurlardan üçü dış, diğerleri ise iç nedenlerdendir.
 
1-       Hava filtresi tamamen kirlenmiş veya kurumuştur,böylece hava içindeki tozlar motor içine rahatça girebilir.

2-       Nakil ve kullanma dikkatsizlikleri:
a)       Varile su kaçması.
 Her kapalı kapta olduğu gibi yağ varilleri de , gündüz (yani sıcakta ) içindeki havanın genişleyerek dışarı kaçması ve gece sıcaklık düşünce büzülerek dışarıdan hava çekmesi şeklinde hava almaktadır. Variller üzerinde yağmur vb. nedenlerden su biriktiği zaman varilin nefes alması sırasında içeri giren hava beraberinde bu su zerrelerini de sürükleyerek fıçı içinde yağa su kaçmasına sebep olacaktır.

b)       Kartere yağ konulurken kullanılan kapların kirli olması.
Yağın motor karterine bir hortum vasıtası ile boşaltılması en iyi hal şeklidir. Teneke ve huni kullanılması yağa pislik karışmasına neden olabilir.

3-       Karterde havalandırma süzgecinin yağsız kalması.
             Bu takdirde içeri giren hava beraberindeki tozları da sürükleyerek karter yağının    
             kirlenmesine sebep olacaktır.
   
4-       Silindir içinde yanmanın tam olmaması.
Her yanma olayından sonra bir miktar kurum karter yağına karışır. Bu durum hava ile yakıtın karışma süresinin çok kısa olduğu dizel motorları için daha yüksek bir tehlike arzeder.

5-       Eş çalışan parçalardan kopan metal tozların yağa karışması.
Metal elemanların bazıları yağ ömrünü yarı yarıya veya daha fazla düşürmektedir.

6-       Çalışma koşullarına bağlı olarak motor içinde asit meydana gelmesi sonucu,yağ                     
       asitleri metal yüzeyleri aşındırıcı etkiye sebep olur. Hem de karterde tortu meydana      
       gelmesine neden olurlar.

7-       Yanma sonucu ürünlerinden olan su buharının yoğunlaşması.
Yoğunlaşan bu su metal yüzeylerde korozyona ve karterde tortu meydana gelmesine sebep olur.

8-       Metal parçaların paslanması ile kopan pas parçalarının yağa karışması.
Yağın değiştirilecek hale gelmesinde ; motorun fazla sıcakta,tozlu yerde,soğukta(dur-kalk şeklinde çalışma su buharının yoğunlaşmasına dolayısıyla asit oluşmasına ve sonuçta korozyona sebep olur) çalışması gibi değişik koşulların da önemli rolü vardır.
Endüstride kullanılan yağların değiştirilecek hale gelmesi çalışma koşulları ile dış etkilere bağlıdır. Bu faktörler normal olduğu takdirde uygulanış yerlerine göre geliştirilmiş olan her yağ için gereken değiştirilme süresi önceden belirtilmelidir.

v       Kirli yağların zararları
i)                    Kurum parçaları; kanalları tıkar,silindir ve yatakları çizer.
ii)                   Asitler; metal parçaları aşındırır. 
iii)                 Su; diğer pisliklerle birlikte karterde tortu teşkil ederek karterin yağ hacmini azaltır,böylece içeriye daha az miktarda konulan yağın ömrü daha kısa olur ve daha çabuk kirlenir.
iv)                 Yağın ince veya kalın oluşu; motor yağı dizel motorlarında olduğu gibi kurumlar sebebi ile kalınlaşabilir veya benzin motorlarında olduğu gibi benzin buharının yoğunlaşması sonucu incelebilir. Yağın motora uygun olmayacak derecede incelip kalınlaşması yağlama özelliğini bozacağından bu noktaya gereken önemin verilmesi gerekir.



VII     TAŞITLARDA KULLANILAN DİĞER YAĞLAR

Ø             Otomotiv Dişli Yağları
      Motorlu araçların şanzıman ve diferansiyellerinin güç aktarma dişli sistemlerinin
yağlanması için kullanılırlar otomotiv sektörünün standartlarını taleplerini karşılamak                
için belli miktarda katkılar içerir.
         Özellikleri
¨        Devamlı bir film tabakası sağlayacak en uzun viskozite.
¨        Sıcaklık değişimlerinden en az etkilenmeyi sağlayacak viskozite indeksi
¨        Soğukta ilk çalışmada rahatlık sağlayacak düşük akma noktası.
¨        Sürtünmeyi en aza indirecek aşınma önleme özelliği
¨        Sıcaklık ve birikintilerin desteği ile başlayan oksidasyona dayanıklılık.
¨        Köpük oluşumunu en düşük düzeyde tutma.
¨        Darbeli ve titreşimli yük durumlarında yırtılan film tabakasının yerine geçecek tabakayı sağlayan aşırı basınç (EP) özelliği.
¨        Pas ve korozyonu önleme.
API Otomotiv Dişli Yağı Kalite Sınıflaması 

        API tarafından hazırlanan bu sınıflama dişli yağlarını , karşılaştıkları performans testlerine göre sınıflara ayırmıştır. GL harfleri ile başlayan bu sınıflamada dişli yağların belirli miktarda katık içermesi ve bir dizi performans testlerinden geçmesi gerekmektedir.

GL-1: Normal şartlarda çalışan spiral,konik,sonsuz dişli tipi diferansiyeller için özel katkılı yağ.

GL-2:  Normal şartlarda çalışsan sonsuz dişli tipi diferansiyeller için özel katkılı yağ.

GL-3:  Normal şartlarda çalışan spiral ve konik diferansiyeller ve düz şanzımanlar için özel katkılı yağ.

GL-4:    Ağır şartlarda çalışan hipoid dişli tipi diferansiyeller için aşırı basınç ve diğer özel katıklar içeren, MIL-L-2105 şartnamesini karşılayan yağ.

GL-5:    Ağır şartlarda çalışan hipoid dişli tipi diferansiyeller için aşırı basınç ve darbeli yükleri karşılayan katıklar içeren , MIL-L-2105 B şartnamesine uygun yağ.






Ø          Otomatik Şanzıman Yağları
                 Otomatik şanzıman yağlarında General Motors ve Ford firmalarının koyduğu spefisifikasyonlar   ve  yayınladığı şartnameler bütün dünyada geçerlidir. Özellikle GM ‘nin eski Dexron II D ,yeni II E ve III şartnameleri başlıca otomotiv firmaları tarafından kabul edilmiştir.

                Özellikleri
¨        İnce yapılıdır.
¨        Yüksek viskozite indekslidir.
¨        Düşük akma noktasına sahiptir.
¨        Aşınma önleyici katıklar içerir.
¨        Köpüğe mukavemeti yüksektir.
¨        Şartnamelerde belirtilmiş üstün “sıvı sürtünme karakteristiğine” sahiptir.

             Bu yağlar  “Power Streering” hidrolik direksiyonlarda da üretici firma önerisi ile
 kullanılabilir.


Ø          Motorlu Araçlarda Hidrolik Sistem Yağları
       Özellikle tarım ve iş makinelerinde bulunan hidrolik sistemlerde özel şartnamelerle belirtilmiş hidrolik sistem yağları kullanılır. Bu yağlardan beklenen özellikler  şunlardır.

                  Özellikleri

¨        Uygun viskozite ve viskozite indeksi seçerek aşınmayı önleme,kolay çalışma,gücü rahat iletme ,sızdırmazlık sağlama,sistemi soğutma.
¨        Düşük akma noktası ile soğulta rahat devreye girme.
¨        Oksidasyon mukavemet.
¨        Köpük önleme.
¨        Sudan kolay ayrılma.
¨        Pas ve korozyona dayanıklılık.

              
Ø           Fren Hidrolik Sıvıları
Fren hidrolik sıvısı madeni esaslı olmayıp sentetik yapılıdır.SAE J 1703, FMVSS 116 DOT 3 ve DOT 4 isimli şartnameler bütün dünyada geçerlidir. Çeşitli firmaların aynı şartnameye göre ürettikleri hidrolik fren sıvıları birbirleri ile karışabilirler. Esasen fren güvenliği açısından da böyle olması gerekir.
          Özellikleri
Bütün hidrolik sistem ürünlerinden beklenen özelliklere ek olarak son kaynama noktasının yüksek olması istenir.


Ø        Antifriz
Soğutma sistemlerindeki suya konan ,kışın donmayı önleyen yazın suyun kaynama noktasını yükselten ,sistemi pastan korozyondan koruyan glikol yapılı bir sıvıdır.
   


         Özelliği
Antifriz kullanıldığında , %30 antifriz % 70 su karışımı  - 16 C ye kadar ,%50 atifriz % 50 su karışımı –37 C ye kadar donmayı önler.


Ø        Gresler
Otomotiv sanayinde tekerlek rulmanlarında yüksek kaliteli gresler kullanılır. Bu gresler Lityum ve kompleks sabunlu yada sabunsuz greslerdir. Küçük sanayide kauçuklu gres veya kırmızı gres diye söylenen gresler,kaliteli gresler sınıfına girmezler.
   
          Özelliği
¨        Kaliteli ve tereyağı kıvamına sahip olması.
¨        Penetrasyonunun yani sertlik  ve  yumuşaklığının NLGI  sınıflamasında  belirtilmiş  2 ile 3 numaralarının limitleri içinde kalması.
¨        Damlama  noktasının  170  C’den yüksek olması.
¨        Suyu bünyesine alması.
¨        Yağın sabundan kontrollü  ayrılması.
¨        Yük taşıma kabiliyeti.
¨        Aşınmayı  önleme ve EP özelliğidir.
¨        Yüksek kimyasal kararlılığı.


Rulmanlarda kullanılan gresler şasi yağlamasında da kullanılır ve en iyi sonucu verirler . Şasilerde NLGI numarası 1-2 olan ,EP özelliği zorunlu olmayan,su ile yıkanmaya karşı dayanıklı gresler tercih edilir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder