TÜRK DİLİ VE KOMPOZİSYON DERSİ KİTAP ÖZET FORMU
KİTABIN ADI
Benim Adım Kırmızı
KİTABIN YAZARI Orhan PAMUK
YAYINEVİ VE ADRESİ İletişim Yayın Evi
BASIM TARİHİ Aralık 1998
KİTABIN KONUSU:
Kitap eski İstanbul’da geçen bir aşk öyküsü aynı zamanda bir cinayet
romanı özelliğini taşıyor. İki erkek arasında kalan iki çocuk annesi bir
kadının ve zamanın İstanbul’unda yapılmaya çalışılan bir sanatın nasıl
karışıklıklara yol açtığı anlatılmaktadır.
KİTABIN ÖZETİ :
Biraz geçmişe gidiyoruz. 1591 senesi, kış ayları, İstanbul. İki erkek
çocuğu annesi güzeller güzeli Şeküre’nin kocası dört yıldır savaştan
dönmemiştir. Çocukluk aşkı, yeğeni Kara ise aşkını açıkladığı için evden
kovulmuş ve ancak on iki sene sonra İstanbul’a dönebilmiştir. Döner
dönmez de hala çok sevdiği Şeküre ile evlenmenin yollarını arar.
Babası ve iki çocuğu ile birlikte kalan Şeküre’nin gönlü hem Kara’da hem
de kocasının kardeşi Hasan’dadır. Şeküre’nin babası yani Kara’nın
eniştesi Padişahın emri ile gizli bir kitap yaptırmaktadır. Kitabın
gizli Avrupai usuller kullanarak resmetmekten gelir. Enişte Efendi
Osmanlı sarayının ünlü nakkaşları Kelebek, Zeytin ve Leyleği kitabın
nakışlarını yapmaları için görevlendirir. Tezhibi de Zarif efendi
yapmaktadır. Koyu bir taassup içinde olan Erzurumlu Hoca Efendi ve
taraftarları ise geleneklere ve dine aykırı bir şeyler çevrildiğini
anlamıştır ve Zarif Efendi de bu düşüncededir. Her gece kahveye toplanan
nakkaşlar ve hattatlar bir meddahın resimlerle anlattığı sivri dilli ve
Erzurumlu Hoca karşıtı hikayelerle eğlenirler. Zarif Efendinin işlerine
köstek olacağını anlayan nakkaşlardan biri Zarif Efendiyi öldürür.
Romanın geriye kalan kısmı katilin bulunmaya çalışması, nakışta üslup ve
imzanın yeri, doğru ve batının yeri üzerine kahramanların düşünceleri
ile örülüdür. Böylece kitap bir çok eğlenceliği bir arada
barındırmaktadır aslında…
Eski resim sanatının incelikleri ve düşünce yapısı ile ilgili türlü
hikayeler ve bilgiler, eski; İstanbul’un dar sokaklarında gezintiler,
bohçacı kadınlar, incili yastıklar, fıstık yeşili feraceler, kırmızı
yelekler kuru kayısılı pilavlar, hoşaflar, tarhana çorbaları… Tabii
bunun yanında kelle uçurmalar, gözlerine iğneler batıranlar ve daha
türlü kan kokulu sahneler de mevcut. Katilin kimliğini bulmaya çalışmak
bile kitabın sonuna kadar yeterince oyalayıcı.
KİTABIN ANA FİKRİ :
Hayatta karşılaşılabilecek her türlü olumlu veya olumsuz şartlar karşısında dahi yaşama ümidi ve sevinci kaybedilmemelidir.
KİTAPTAKİ OLAYLARIN VE ŞAHISLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Şeküre: İki çocuk annesi aradan geçen yıllardan sonra gençlik aşkını seven ancak kocasının kardeşine de aşık olan bir kadın.
Kara: Gençliğinde yapılanlara karşı tekrar yaşadığı yere aşkı için dönen Şeküre’nin yeğeni ve gençlik aşkı.
Hasan: Kardeşinin savaşa gitmesinden sonra Şeküre ile ilgili duygular
besler. Ancak yaptığının doğru olup olmadığından emin değildir.
KİTAP HAKKINDA GENEL DEĞERLENDİRME VE TEKLİFLER :
Kitabın bazı bölümleri, Osmanlı Tarihi ve Eski Resim Sanatı ile
özellikle ilgilenen personel için hariç, fazla uzatılıp, tekrar edici
mahiyette olduğundan sıkıcı bulunabilir. Lüzumsuz tekrarlar kaldırılırsa
zevkle okunabilecek bir roman olabilir. Osmanlı tarihi ve eski resim
sanatı ile fazla ilginiz yoksa bazı bölümleri fazla uzatılmış ve tekrar
edici bulabilirsiniz.
YAZAR HAKKINDA KİŞİSEL BİLGİ:
Orhan Pamuk
1952’de İstanbul’da doğdu ve Cevdet Bey ve Oğulları ve Kara Kitap adlı
romanlarında anlattığına benzer bir ailede, Nişantaşı’nda büyüyüp
yetişti. New York’ta geçirdiği üç yıl dışında hep İstanbul’da yaşadı.
Liseyi Robert Koleji’nde bitirdi, İstanbul Teknik Üniversitesi’nde üç
yıl mimarlık okudu, 1976’da İstanbul Üniversitesi Gazetecilik
Enstitüsü’nü bitirdi. 1974’den başlayarak düzenli bir şekilde yazı
yazmayı kendine iş edindi. İlk romanı Cevdet Bey ve Oğulları 1979’da
Milliyet Yayınları Roman Yarışması’nı kazandı. 1982’de yayımlanan bu
kitap 1983 Orhan Kemal Roman Ödülü’nü de aldı. Aynı yıl ilk baskısı
çıkan Sessiz Ev ile 1984 Madaralı Roman Ödülü’nü ve bu kitabın Fransa’da
çıkan çevirisiyle de 1991 Prix de la découverte européenne’i (Avrupa
Keşif Ödülü) kazandı. 1985’de yayımlanan tarihî romanı Beyaz Kale
Pamuk’un ününü yurt içinde ve yurt dışında genişletti. New York Times
gazetesinin “Doğu’da bir yıldız yükseldi” sözleriyle karşıladığı bu
kitap, belli başlı bütün Batı dillerine çevrildi. 1990’da yayımlanan
Kara Kitap, karmaşıklığı, zenginliği ve doluluğuyla çağdaş Türk
edebiyatının üzerinde en fazla tartışılan ve en çok okunan romanlarından
biri oldu. Ömer Kavur’un yönetmenliğini yaptığı Gizli Yüz filminin
senaryosunu da Pamuk 1992 yılında kitaplaştırdı. 1994’te yayımlanan ve
esrarengiz bir kitaptan etkilenen üniversiteli gençleri hikâye ettiği
Yeni Hayat adlı romanı Türk edebiyatının en çok okunan kitaplarından
biri oldu. 1998’de yayımladığı Benim Adım Kırmızı adlı romanı olağanüstü
bir ilgi gördü. Romanları yirmi dile çevrilen Orhan Pamuk yirmi beş
yıldır tuttuğu defterler, dergi ve gazetelere yazdığı yazılar,
denemeler, eleştiri yazıları, röportajlar ve gezi notlarından yaptığı
titiz bir seçme ile daha önce yayımlanmamış “Pencereden Bakmak” adlı
uzun hikâyesini Aralık 1998’de Öteki Renkler başlığıyla kitaplaştırdı.
Yazdığı Eserler : Benim Adım Kırmızı , Beyaz Kale , Cevdet Bey ve
Oğulları , Gizli Yüz , Kar , Kar / Sert Kapak , Kara Kitap , Kara Kitap
Ciltli , Öteki Renkler , Öteki Renkler 1. Hamur , Sessiz Ev , Yeni Hayat
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder