KOMÜNİZM : Özel
mülkiyetin kaldırılmasına ve servetin ihtiyaçlara göre paylaştırılmasına
dayalı toplumsal düzen ya da siyasal sistem. Önceleri ütopik bir kavram
iken Marx ve Engels’in birlikte oluşturdukları bu dünya görüşü için
tarafından yeniden yorumlanarak siyasal bir program haline getirildi. Bu
nedenle Marksizm ya da Marksizm Leninizm de denilen Komünizm giderek
Marksist-Leninist ilkelerden hareketle komünist bir toplum oluşturmayı
amaçlayan tüm siyasal hareketleri de belirtmektedir.
SOSYALİZM : Sosyal teşkilatlanmayı
eşitlik ölçüsüne göre düzeltmeyi gâye güden teori.Sosyalizm, ferdiyetçi
ve hürriyetçi (liberalist) sistemlere karşı bir tepki olarak doğmuştur.
Sermaye sahipleriyle işçiler ârasındaki eşitsizliği, servet ve refah
farklarını ortadan kaldırma iddiasındadır. Bu iddialar doğrultusunda
Sosyalizmi önce ekonomik bir çerçeve içinde; yani servetin üretimi,
tüketimi, paylaşılması ve dağıtımı açısından ele almalıdır. Bu açı, bizi
Sosyalizmi meydana getiren şartları araştırmaya götürür. Liberal
demokrasinin ve Kapitalizmin doğurduğu yetersizlikler ve
adaletsizlikler, sanayileşme olayına; sanayileşme de, sosyal, ekonomik
ve şuurlu bir şekilde teşkilatlanan işçi sınıfının siyasi bir güç
halinde ortaya çıkmasına götürür.
ANARŞİZM :Anarşizm, anarşiyi,
yani “efendinin, hükümdarın olmamasını” amaçlayan politik bir kuramdır.
Diğer bir deyişle, anarşizm bireylerin birbirleriyle eşitler olarak
özgürce işbirliği [ing. co-operation] içinde olabileceği bir toplum
yaratmayı amaçlayan politik bir kuramdır. Böylece, anarşizm gerekli
olmadıkları gibi, [aynı zamanda da] bireye ve onların bireyselliğine
zararlı olan tüm hiyerarşik kontrol biçimlerine –ister devletin isterse
kapitalist olsun— karşı çıkar.
MARX’İZM : Bilimsel sosyalizmin
kurucusu Karl Marx’ın görüşlerini temel alan siyasal, ekonomik ve
felsefi sistemin adıdır. Marksizmin temel kuramı sınıflar savaşı
kuramıdır. Kapitalist toplum ile birlikte ortaya çıkan işçi sınıfı artık
toplumun devrimci dinamiğidir ve kapitalist düzeni ortadan kaldırarak
sosyalizme yani sınıfsız topluma giden yolu açacak olan biricik
sınıftır. Marx kapitalizmin son sınıflı toplu olduğu ve burjuvazi ile
işçi sınıfı arasındaki uzlaşmaz çelişki sonucu yıkılacağı öngörüsünde
bulunur. Marksizm’de önemli bir ayrım olarak altyapı ekonomik
ilişkileri, üstyapı ise din, sanat vs.. gibi kategorileri temsil eder.
Üstyapı ne kadar karmaşık görünürse görünsün altyapının bir tezahürüdür.
EMPERYALİZM: Bir millet veya
topluluğun diğeri üzerine doğrudan veya dolaylı, siyasî, ekonomik,
kültürel veya söylemsel yayılmasıdır. Böylece emperyalizm temelde amaç
ve araçlar olarak güçle ilgilidir. Emperyalizm, coşturucu sloganlar,
savaş sembolleri, üstün askerî, ekonomik, siyasî veya kültürel güç
tarafından kurulur ve kendini yeniden üretir. Bu sebeple emperyalizmin
genellikle farklı kültürlerin çarpışmasını ve onların aralarındaki
adaletsiz değişimi takip eden bir ilişkiyi anlatmaktadır. Emperyalizm
‘ötekinin’ bağımsız siyasal, hukuksal, ekonomik varoluş hakkının ortadan
kaldırılmasına dayanır. Sonuçta emperyalist güçler abluka altına
aldıkları toplumlar üzerinde her türlü tasarruf hakkını kendi eline
geçirmiş olur.
FAŞİZM : Siyasal demokrasinin
kapitalizme karşı işlediği bir dönemde, kapitalizmi sürdürmek amacıyla
siyasal demokrasiye son veren, katı bir diktatörlüktür. Bu olgunun
üzerine ise soyut bir devlet felsefesi kurulacak, yaşamın gerçeklikleri
bu görkemli devlet sisiyle örtülecektir. Kuram alanında faşizm,
machievelli’yi benimseyecek, Musollini,Machievelli’nin yönemlerinin
doğruluğunu ve günceliğini savunacaktı.Faşizmde herşey devletin
içindedir. Devletin dışında ve devletten kök almayan hiçbir değer
yoktur. Tüm değerlerin bileşimi olan faşist devlet , toplumun ve bireyin
yaşantısını ayrıntılı olarak çözümler, geliştirir ve yönetir.
Faşizm için uluslararası hukukun herhangi bir üstünlüğü söz konusu
olamaz. Faşizm bu alanda Hegel’in düşüncelerini hemen hemen olduğu gibi
benimsemektedir. Uluslararası sorunların çözüm yolu, savaştır. Devlet
nasıl bireylere karşı kuvvet kullanarak iradesini geçerli kılıyorsa,
öteki devletlere karşı da aynı yöntemi, başka bir deyişle bu kez savaş
yolunu kullanmaktadır.
TERÖRİZM : Bir ideoloji değil
bir stratejidir. Çoğunlukla siyasî olan amaç bazen sosyal ve ekonomik de
olabilmekte ve değişik siyasî görüştekiler (aşırı sağ ve aşırı sol
kanatlar) tarafından da kullanılmaktadır.
Bir azınlığın, hedef aldığı amacı, demokratik ve normal yollarla
gerçekleştiremeyeceğini anlayıp amacına dehşet, terör yoluyla topluma
korku salarak varmak istemesidir veya bireylerin ya da azınlıkların
şiddete dayanan ve kişilere, mallara ya da kurumlara yönelik siyasal
eylemleri, ve bu şiddet eylemlerinin tümü.
LENİNİZM :Sovyet Rus lideri Vladimir
Lenin tarafından geliştirilen Leninizm, Marksizm’in bir türevidir.
Marksizm’den en önemli farkı, sosyalizme ulaşmak için, ekonomik
devrimlerden önce politik devrimler yapılması gerektiğini
vurgulamasıdır. Lenin’e göre bu politik devrim, komünist partinin güçlü
otoritesi altında yapılmalıdır. Tüm Sovyet Rusya tarihi, kominist
partinin güçlü varlığı ile şekillenmiş olduğundan, Sovyet Rusyanın
ideolojisi Marksist-Leninizm olarak tanımlanır.
KAPİTALİZM : Batı dünyasında
feodalizmin çöküşünden bu yana egemen olan ekonomik sistem. Anamalcılık,
Sermayecilik, Serbest Piyasa Ekonomisi, Serbest Girişinin Ekonomisi
adlarıyla da anılır. Liberal sistem, serbest ticaret, karma ekonomi
deyimleri de kapitalizmi belirtir. Kapitalist ekonominin temel özelliği
üretim araçlarının büyük çoğunluğunun özel ellerde bulunması ve üretimle
gelir bölüşümüne önemli ölçüde piyasaların işleyişinin yön vermesidir.
KEMALİZM: Teorik
temellerini 19.yy liberal filozoflarından, pozitivist akımdan, Fransız
ihtilali ve getirdiği ulus-devlet sistematiğinden, Jön-Türk hareketinden
ve Osmanlı’nın dönem için en aydın sınıfı olan Harbiye içinde oluşan
akımlardan alan, bu altyapıyı, tarihinin deneyimleriyle, Türk milletinin
genel yapısıyla ve sosyolojik şartlarla harmanlayan, Türkiye şartlarına
ve Türkiye’ye özgü bir düşünsel harekettir.
Bu açıklamalar çeşitli yerlerden derlenmiştir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder