Eskimolar Evlerini Nasıl Yaparlar?
Eskimolar adına igloo denen buzdan evler yaparlar. Bu evlerin
yalıtımı çok önemlidir. Ana yapıyı oluşturan buz bloklarının arası karla
sıvanarak tıkanır. İyi bir igloonun kapısı da yer üstünde olmaz. İçeri
girip çıkarken kapının açılıp kapanması, içerdeki sıcak havanın dışarı
kaçmasına soğuk havanın içeri dolmasına neden olur. Bundan dolayı buzdan
bir ev yapılırken önce geçici bir kapı yapılır ve evden içeri girilir.
Asıl kapı evin altındaki kar kazılarak yeraltından geçirilen kapıdır. Bu
sayede buz evin yalıtımı tamamlanır. Buzdan ev elbette ki bizim
ölçülerimizde sıcacık değilse de, bu sayede oldukça elverişli bir ısıya
gelir.
Eskimolar Evlerini Nasıl Isıtırlar?
Eskimoların evleri küçücüktür ama sıcacıktır. Bembeyaz büyük bir kutu gibi gözükür.
Eskimoların evleri sanıldığı aksine içleri 10 derecedir ve giysilerinizi
kurutabilirsiniz ve sandığınızdan oldukça geniştir içerde yağla çalışan
gaz lambası kullanılır ve bununla yemek pişirilir, hayvan postlarından
oluşmuş oturma yeri vardır, içeri bir tünelden girilir ve igloo yerden
derindedir bundan dolayı içerde iki büklüm kalmazsınız
İngilizce “Eskimo evi”. “iglu” diye okunur. Kardan buzdan oyulur.
Kardan evlerin duvarları, yine kardan
yapılan kalıplarla örülmüştür. Bu kalıplar, kar tanecikleri ve bu
tanecikler arasında bulunan hava dolu gözeneklerden meydana gelir. Öyle
ki kar kalıplarının yapısının büyük bir kısmının hava dolu gözeneklerden
meydana geldiğini söyleyebiliriz. Durgun havanın ısı iletimi, katı
maddelerin ısı iletiminden daha düşüktür. Bu şekilde gözenekli yapıya
sahip cisimlerin ısı iletimlerinin zayıf olması beklenir. Kışın
giydiğimiz yünlü elbiselerimiz, binalarda kullanılan kiremitler ve
yalıtım malzemeleri bu tür gözenekli yapılara örnek verilebilir.
Dışarıdan içeriye ve içeriden dışarıya ısı geçişini zorlaştıran bu
sistem sayesinde kardan evlerde yakılan küçük bir ateş bile dışarıdaki
dondurucu soğuğa karşı Eskimoların korunmasında yeterli olur
ESKİMOLARIN EVLERİ
Kuzey Kutup bölgesinde yaşayan Eskimoların yaşadığı kar kulübeleri yada kar evlerine “igloo” adı verilir. Bu evlere kutup evi de denebilir.
Eskimoların buzdan evleri, minicik olur, ici sicaktir, dişarda her ne kadar buz varsa da.
beyazdir, kir gosterebilir.
kucuktur, toplamasi kolaydir.
kapisi yer seviyesinden asagiya kazilarak yapilir. alltan egilerek girilir.
Sertlesmiş karın bloklar halinde kesilip kubbe benzeri bir geometride
birleştirilmesiyle olusturulan kapalı alan. Bu yapının dışarıdaki
sıcaklık ne olursa olsun ic sıcaklığı arti dört derecede kalır. Dört
derecenin soğuk olduğunu düşünenler için bir not, eskimoların yaşadığı
cevrede disarisinin sicakligi uzun kis boyunca eksi yirminin ustune pek
cikmaz sik sikda eksi otuz ve kirklari gorur.
Kuzey
Kutbu Tundra Kuşağında yaşayan Laponlar, Samoyetler, Tunguzlar ve
Eskimolar yazın ren geyiği derisinden yaptıkları çadırlarda yaşarlar
Davis Boğazı, Baffin Denizi, Smiyh, Kennedy ve Robenson boğazları ile
güneydoğuda İzlanda’dan, kuzeydoğuda da Svalbard’dan ayrılan ada;
kuzeyden güneye doğru uzanan bir kitle durumundadır. Kuzeyde Morris
Jusup, güneyde Farvel burnu halk. Eskimolar, Amerika kıtasının kuzey
kıyılarında, Grönland’da, Labradar,
Halk bir milleti oluşturan çeşitli toplumsal kesimlerden veya meslek gruplarından oluşan insan topluluğuna halk denir
Hudson Körfezi kıyılarında ve Sibirya’da bulunurlar. Eskimo ismi Abnaki
yerlilerinden çıkmıştır. Eskimolar ise kendilerine “İniuit” veya “Yuit”
demektedir. Günümüzde yaşayan Eskimolar 50.000’den fazla değildir.
Rusya Federasyonunun, Ural Dağlarından Pasifik Okyanusuna kadar uzanan
topraklarına verilen isim. Sibirya, Kazakistan Cumhûriyeti ve Orta
Asya’yı meydana getiren diğer cumhûriyetleri de ihtivâ eder. Yaklaşık
olarak 13 milyon km2 lik bir yüzölçüme sâhiptir. Sibirya bölgesinde 30
milyon insan yaşar. Kuzeyinde, Kuzey Buz Denizi, doğusunda Pasifik
Okyanusu, güneyinde Kazakistan, Moğolistan ve Mançurya ve batısında Ural
Dağları bulunur.
Sibirya’da 2000,
Rusya Federasyonunun, Ural Dağlarından Pasifik Okyanusuna kadar uzanan
topraklarına verilen isim. Sibirya, Kazakistan Cumhûriyeti ve Orta
Asya’yı meydana getiren diğer cumhûriyetleri de ihtivâ eder. Yaklaşık
olarak 13 milyon km2 lik bir yüzölçüme sâhiptir. Sibirya bölgesinde 30
milyon insan yaşar. Kuzeyinde, Kuzey Buz Denizi, doğusunda Pasifik
Okyanusu, güneyinde Kazakistan, Moğolistan ve Mançurya ve batısında Ural
Dağları bulunur.
Alaska’da 25.000, Mackenzie Nehri ile Kuzey Quuebek arasında 10.000 eskimo yaşar. Diğerleri muhtelif yerlere dağılmıştır.
Eskimoların Amerikalı yerlilere mi, yoksa Moğol ırkına mı dâhil oldukları belli değildir.
ABD’nin yüz ölçümü en büyük, nüfusu en az olan eyaletidir. Gerçekten de
Türkiye’nin neredeyse iki katı büyüklüğündeki bu eyalette ancak Kütahya
ilimizdeki kadar insan yaşar. Alaska sözcüğü, bu eyaletin yerli
halklarından olan Aleutlar’ın dilinde “büyük ülke” anlamına gelir. Bu
adı hak edecek kadar geniş bir alana yayılmış olan Alaska yüzey
biçimleri açısından da büyük bir çeşitlilik gösterir. Kuzey Amerika’nın
en büyük dağlarını ve çok geniş düzlükleri
Moğollara ait oldukları daha fazla zannedilmektedir. Boyları kısa
(1.50-1.60 m), elleri, ayakları çok küçük, gövdeleri bacaklarına nazaran
daha uzundur. Deri sarıya yakın, açık kahverengi arasındadır. Saçları
siyah, gözleri siyah ve kahverengi ve çekiktir. Sakal ve bıyık hiç
çıkmaz veya çok seyrek çıkar.
Moğolistan’ın yerli halkı. Doğu Asya kavimlerinden. Asıl yurtları
Moğolistan’dır. Kısa zamanda Asya kıtasının büyük bir kısmına sâhip
olup, yayıldılar.
Antarktika’da iki tip Eskimo vardır. Birisi yuvarlak yüzlü, diğeri
Moğollar gibi düz yüzlüdür. Fiziki özelliklerine göre, dünyânın en
farklı ırkına sahip topluluklardandır. Şişman sayılmazlar. Yüzlerinin
genişliği ve kalın elbiseleri şişman gösterir. Son yıllarda diğer ırktan
insanlarla bilhassa
Dünyanın beşinci büyük kıtası. Yüzölçümü 14.107.637 kilometrekaredir.
Güney kutbu etrafında her tarafı karla kaplı, daima fırtınalı ve buz
kütleleri ile çevrili bir kara parçasıdır. Antarktika, Ross ve Wendel
deniz körfezleri ile Antarktika Yarımadası hariç ana hatlarıyle hemen
hemen çember şeklindedir.
Kızılderililerle ve beyazlarla kaynaşmışlardır.
Eskimolar, deniz kıyılarını ve civarını tercih ederler. Kıyıdan
nadiren 40-150 km uzaklaşırlar. Doğu-batı istikâmetinde 6000 km düz bir
hatta yaşayan yegane yerli topluluklardır. Mesafenin bu kadar geniş
olması ve basit yaşayışları sebebiyle dünyânın en az nüfus yoğunluğuna
sahip toplum hâline gelmişlerdir. Lisanlarını ve adetlerini devam
ettirmekteki titizlikleri, yaşamak için verdikleri mücadelenin
sertliğine bağlanabilir.
Eskiden “kayak” adını verdikleri enteresan ve deriden kaplanmış tek
kişilik kayıklarını avlanırken kullanırlardı. Sıçrayan dalgalardan
korunmak için üzerlerine su geçirmez bir deri ceket giyerler. Kayık
devrilse bile, elbiseleri sebebiyle yaralanmadan kurtulabilirler.
Kanada’daki bâzı Eskimolar, Karibu’nun etini yer, derisini giyer,
kemiklerinden av âleti yaparlar.
Orjinal Boyutunda Açmak İçin ( %1$sx%2$s ve %3$sKB ) Buraya Tıklayın
Kardan kesilmiş
Amerika’nın yerli halkına ortak olarak verilmiş olan Kırmızı Hintliler
(Red Indians) adı yanlıştır ; bu ad onlara İspanyollar tarafından
verilmiştir . Zira [[İspanyollar]] Amerika’ya geldikleri zaman
Hindistan’a ulaştıklarını zannetmişlerdi. Kırmızı Hintli (Red İndian)
terimi de doğru değildir. Avrupalılar Yeni Dünyaya çıktıkları zaman
vücutları kırmızı boyalı insanlarla karşılaşmışlardı. Bu, bazı
törenlerde onların adetiydi. Amerika yerlilerinin derileri sarımtırak
beyaz ve esmerdir, fakat hiçbir zaman kırmızı değildir.
İgolalardan başka, bâzı evlerin üstlerini molozla örterler. Diğer
insanlarla olan münâsebetleri sebebiyle, pek nâdir de olsa bâzı yerlerde
muntazam evlerde yaşarlar.
Şamanizme inanırlar. Amerika ve
Bütün dinlerin çıkış kaynağı olarak kabul edilen Şamanizm‘in kökenleri
İÖ 50 binli yıllara kadar dayanır. Doğaya tapınma, doğaya hükmeden
(yağmur, kar, güneş, fırtına, rüzgar) güçlere tapınmayı temel alan bir
inanç şeklidir. Çıkış merkezi Orta ve Kuzey Asya olarak bilinse de,
Uzakdoğu’dan, Kuzey ve Güney Amerika’ya , hatta kıta Avusturalyası’na
kadar çok geniş bir coğrafyaya yayılmış olan bu inanç biçimi Türkler’in
de ilk dini olarak karşımıza çıkar. Bütün dünya coğrafyasında Şamanizm’e
inanmış insanların bu dini uygulayış biçimi küçük farklılıklar gösterse
de birbirine benzer çok fazla yanı vardır Avrupalılar bazı Eskimoları
Hıristiyanlaştırmışlardır.
Avrasya olarak bilinen eski dünya kıtasının batısındaki büyük
yarımada olan Avrupa, Sami dillerde Erep (yahut Irib) Güneşin Battığı
taraf anlamına gelir. Fenikelilerden Yunanlılara geçen bu ad, Yunanca’da
Europa olmuş ve Ege Denizi’ne göre batıda bulunan ülkelere bu ad
verilmiştir.
Fok balığı ve bâzı balıkları avlarlar. Av âleti olarak eskiden
kullandıkları en gelişmiş aletleri zıpkındır. Zıpkının ucu kemiktir.
Köpeklerin bulunduğu, fok balıklarının nefes almak için kullandıkları
deliklerin başında beklerler. Fok çıkar çıkmaz zıpkınlar veya bu
delikler vâsıtasıyla balık avlarlardı.
Bugün kayaklar ve kayıklar yerlerini madenden yapılmış botlara ve motorlu deniz taşıtlarına terk etmiştir. Köpeklerin çektiği
Köpek Yaşadığı yerler: Evcil ve vahşi olarak dünyanın hemen hemen her
yerinde. Özellikleri: Keskin koku alma ve işitme kabiliyetli etçil bir
memeli. Sahibine bağlılığı ile şöhret bulmuştur. Ömrü: 15-20 yıl.
Çeşitleri: Görünüş ve büyüklükleri farklı 100’den fazla köpek ırkı
vardır. Çoban köpeği, av köpeği, buldog, polis köpeği, Saint Bernard
köpekleri Ünlüdur.
Etçiller (Carnivora) takımının, köpekgiller familyasından bir memeli
türü. Çok eski çağlardan beri evcilleştirilmiştir. Görünüş kızaklar
yerlerini gemilere ve otomobillere bırakmıştır.
Kızak Kar ve buz üzerinde, insan ve eşya naklinde kullanılan tekerleksiz
taşıt. Deniz araçlarının yapıldığı ve tamir edildiği tersanelerde
gemilerin suya indirilmesi veya sudan çekilmesi için kullanılan
tertibata da kızak denir. Kızağın ilk defa dünyanın neresinde ve kaç yıl
önce kullanıldığına dair elde kesin bilgiler yoktur. Bazı kazılarda
bulunanlardan kızakların yedi bin senelik mazisi olduğu tahmin
edilmektedir. İlk önceleri yük taşımak için yapıldığı zannedilen
kızaklar zamanla insaların Petrol bulunması dolayısıyla modern yollar
yapılmış ve bir çok ekonomik yenilikler de böylece Eskimolar arasına
girmiştir.
Ek bilgi
Petrol sözcüğü, Yunanca-Latince’de taş anlamına gelen “petra” ile yağ
anlamına gelen “oleum” sözcüklerinden oluşmuştur. Her dilde aynı anlamı
taşımaz. Petrol deyince, yalnız belirli bir yakıtı [Benzin, Gazyağı,
Dizel(motorin), Motor yağı, Fuel oil] değil, Doğal halde bulunan ve
yeraltından çıkarılan HAM PETROL’Ü kastediyoruz. Petrol bir takım hidro
karbonların karışımından meydana gelmiş olup, muayyen bir kimyevi
bileşimi yoktur.
Artik Okyanus kıyısını Asya’nın kuzey-doğusundan Grönland’a kadar
işgal eden Eskimolar kendilerini çevreleyen topluluklardan çok
farklıdırlar ve fizik tipleri kadar kutup hayatına uymuş medeniyetlerle
de karakterlenirler, ırk ve etni burada gerçekten birlikte
görülmektedir.
“ Eskimoların boyları doğudan batıya doğru kısalmakta ve 1m. 58 ile
1m. 64 arası değişmektedir. Ortanın altındadırlar. Vücut tıknaz ve
kuvvetli bir yapıdadır . Kollar ve bacaklar nisbeten kısadır, eller ve
ayaklar küçüktür. Deri rengi sarımtırak esmerdir ve Mongol lekesi
(Doğumda vücudun herhangi bir bölgesinde bulunan koyu leke, Mongol
ırklarında genellikle görünür) çocuklarda aşağı yukarı sabit bir şekilde
bulunur”.
Baş karakteristik bir yapıya sahiptir. Uzun ve çok yüksektir. Yüz
kitlevidir, önden bakıldığında beş köşeli bir şekil gösterir. Bu
çenelerin çok geniş olması ve elmacık kemiklerinin gelişmiş olmasından
ileri gelmektedir Mongollarda olduğu gibi elmacık kemikleri bunlarda da
ileri doğru çıkıntı yapmaktadır. Burun orta derecede geniş ve oldukça
tümsektir. Mongol pilisi (üst göz kapağından alt göz kapağına kadar
uzanan perdemsi uzantı) bunlarda çoğunlukla görülür. Saçlar siyah ve
serttir, gözler kahve rengidir. Eskiden fizyolojik bakımdan 0 kan
grubunun Eskimolarda diğer kan gruplarından daha yüksek bir nispette
bulunduğu hatta saf ırktan kişiler arasında yalnız 0 kan gurubunun var
olduğu zannediliyordu. Sonradan yapılan araştırmalar bu fikri
doğrulamamıştır. Melezleşmemiş kabilelerde A grubunun sayısı hemen hemen
0 kan gurubu kadar çoktur.
Eskimoların bugün yaşadıkları alan çok geniştir, Kuzey Amerika’nın
bütün kuzey kıyısı, artik adalar grubu ve Groeland buraya dahil olup
batıda Sibirya’da sonlanmaktadır. Bu alanın uzunluğu 9. 000 km dir
:Fakat hayat şartlarının sertliği nedeniyle nüfus yoğunluğu çok azdır.
1934’te Eskimolar takriben 40.000 kişi kadardılar. Bunun 18.000 i
Groeland 16.000 i Alaska’da yaşıyordu Bunların arasında kalan diğer
bölgelerde bu miktar ancak 5.000 i bulmaktadır. Asya Eskimolarının ise
sayısı ancak 1000 kadardır.
Bu ırkın fizik karakterleri bunları açık olarak sarı ırka
bağlamaktadır. Onlardan yalnızca başlarının dolikosefal (uzun) oluşları
ve burunlarının daha tümsek oluşlarıyla ayrılırlar. Bu iki karakterin
bir dereceye kadar Orta-Asya Mongol ırkında görünür Hiç kuşkusuz
Eskimo’ların Amerika’ya gelişleri Asya’dan gelen ve Amerika yerlilerini
meydena getiren başlıca göç dalgalarından (Amerika yerlilerinin fizik
tipi bugün birçok Çukçi ve Kamçadallarda bulunmaktadır) daha sonraki bir
dalgaya karşılık gelmektedir Doğu ve Batı Eskimo’ları arasındaki fark
ırkın spesializasyonunun (başın daha fazla uzaması, burnun daralması,
boyun kısalması gibi. ) kaynak yerinden, yani Asya’dan, uzaklaştığı
oranda arttığını göstermektedir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder