Kanunî
Süleyman’ın oğlu Selim II tarafından Edirne’de ünlü mimar Sinan’a
yaptırılan Selimiye Camii, selâtin camilerinin en ünlülerinden biridir.
Yapımı 1569′dan 1675′e kadar 6 yıl sürmüş ve yaptıran padişahın adıyla
anılması için de Selimiye adı verilmiştir.
Mimar
Sinan bu camiyi yaparken o zamana kadar hiç bir mimarın başaramadığı
bir işi başarmış, önceki büyük cami ve kiliselerde görülmemiş bir
ustalıkla bütün camiyi tek bir kubbeyle örtebilmiştir. Bu yüzden Mimar
Sinan’ın şöyle dediği söylenir: «Şehzade Camii’ni çıraklığımda,
Süleymaniye Camii’ni kalfalığımda, Selimiye’yi ustalığımda yaptım».
Gerçekten de o zamana kadar bu
gibi eserlerde ana kubbe kademeli olarak yarım kubbelerin üstünde
yükselirdi. Sinan, bu camide ana kubbeyi 8 filayağına dayanan sekiz
köşeli bir kasnak üzerine oturtmuştur. Kasnak filayaklarına, filayakları
da dış desteklere kemerlerle bağlanmıştır. Kubbenin yüksekliği 15,86
m’dir (Ayasofya’nın kubbesinden l m daha yüksek). Caminin içi İznik
çinileriyle süslenmiştir.
ÜÇ ŞEREFE ÜÇ MERDİVEN
Caminin dört köşesinde yer alan dört minarenin dördü de üç
şerefelidir. Giriş kapısının iki yanındaki minarelerin üç şerefesine üç
ayrı merdivenle çıkılır. Öteki minareler birer merdivenlidir; her
birinin yüksekliği 70,889 m’dir. Minarelerin kubbeye yakınlığı camiye
ayrı bir estetik güzellik vermektedir.
Selimiye bir külliye olarak yapılmıştır. Taş duvarlarla sınırlı geniş
avlunun içinde dârülsıbyan (çocuk okulu), dârülkurra (Kur’an kursu) ve
medrese vardı. Ortasında oymalarla süslü bir şadırvan bulunan revaklarla
çevrili Selimiye Medresesi şimdi müze haline getirilmiştir. Caminin
cümle kapısı mermer sarkıtlarla süslenmiştir. Avlunun dış kapısında
bile ince bir işçilik göze çarpar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder