Böyle
de soru mu olur, tabii ki fıkralara, komik laflara ve olaylara
gülüyoruz diyebilirsiniz. Ama araştırmalar olayın bu kadar basit
olmadığını gösteriyor. Tabii sizler de haklı olabilirsiniz. Gülmek
araştırmacılar tarafından yıllarca araştırıldığı kadar karmaşık olmayıp,
ilkel atalarımızdan kalan, çevremize uyum ve sosyal hayatı paylaşmakla
ilgili bir davranış biçimi de olabilir.
Bebekler doğar doğmaz içgüdüsel olarak
ağlarlar ama ancak dört hafta sonra gülümsemeye başlarlar. Anne ve
babanın bundan mutluluk duyduğunu hissettikçe bebeklerin gülmeleri
fazlalaşır. Gülmek bir çeşit dışa vurum gibidir. Gülerken kalp atışı
hızlanır, derin nefes alınır, beyin tarafından ‘endorfın’ denilen
kimyasallar salgılanır. Endorfin ise vücudumuzda gerginliği, ağrıyı
azaltır.
Gülmek de üzüntü veya öfke gibi bir
boşalma yoludur, ancak bunun niçin böyle olduğu tam olarak bilinmiyor.
Şüphesiz hepimiz güldükten sonra kendimizi daha iyi hissediyoruz.
Gülerken bedendeki gerginlik, kaslardaki denetimin yitirildiği noktaya
kadar azaldığından, sandalyeden düşebiliyoruz veya birçok olayda
kendimizi tutamıyoruz.
Gülmek sosyal ilişkilerde mutluluğu
paylaşmak gibi görülebilir ama her zaman mutluluk ifadesi değildir.
Hepimiz patronumuzun yaptığı bir şakaya (pek komik olmasa bile) gülme
eğilimindeyizdir. Yani güç, karşısında daima tebessüm eden yüzler görür.
Çok yüksek sesle gülmek, gelebilecek
tehlikelere karşı sinirsel bir reaksiyon da olabilir. İki insan
arasındaki bir mücadelede, bir oyunda güçlü olan zayıfı ezerken de
gülebilir. Yani gülmek, gücün ve saldırganlığın bir göstergesi de
olabilir. Gülerken insanın yüz ifadesinden mutlu olduğunu herkes anlar
ama o yüz ifadesi ile arkasında yatan duygular arasındaki ilişkiyi
psikologlar bile hala tam olarak izah edemiyorlar.
Hala bir müsabakayı kazanıp mutluluktan
gülmesi gerekenlerin niçin gözyaşları içinde ağladıklarının, ağlaması
gereken bir yerde bir insanın yine gözyaşları içinde kahkahalarla niçin
güldüğünün sebebi anlaşılmış değildir. Ancak bu arada kahkaha ile
gülmekle, gülümsemeyi ayırt etmek gerekir. Gülümsemek kesinlikle
insanın, karşısındaki için iyi şeyler hissetmese bile kendisi için bir
mutluluk ifadesidir.
Yapılan bir
araştırmaya göre insanlar 50′li yıllarda günde ortalama 18 dakika
gülerken, bu süre günümüzde 6 dakikaya düşmüş bulunmaktadır.
Yetişkinlerin günde ortalama 60, çocukların ise 500 kez güldüğü ve bir
gülüşün ortalama 6 saniye sürdüğü araştırmacılar tarafından
saptanmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder