Bir
karıncayı alın, suyun içine batırın, saatlerce tutun ölmez. Sudan
çıkardığınızda ölü gibi görünür ama birkaç saat içinde kendine gelir.
Biz insanlar böyle suya batırılsak, nefes alamadığımız için
oksijensizlikten ölürüz ama su karıncaların çok ince olan nefes
tüplerinden içeri giremez. Karbondioksitten narkoz yemiş gibi olurlar.
Tabii ki bu süre çok uzarsa onlar da ölürler ama dayanma süreleri
inanılmazdır.
Ne var ki, karıncalar yağmur ve seller altında bu şekilde nefeslerini
tutarak mücadele vermiyorlar. Yağmuru hissedince yuvalarına giriyorlar
ve giriş yollarını tıkıyorlar. Ateş karıncası denilen bir türünde ise
karıncalar birbirlerine tutunarak sel sularının üstünde yüzüyorlar. Bir
yerde karaya vurup çıkıyorlar. Tabii kraliçe karınca ortada, yüksekte ve
mümkün olduğunca kuru tutuluyor.
Karınca
yuvaları inşaat tekniği olarak örnektirler. Yuvanın girişine bağlı ve
buradaki suyu alıp başka tarafa verebilen birçok tünel daha inşa
ederler.
Bazıları ise yuvalarının üstünü öyle sağlam kapatırlar ki, sel
sularının bir evin çatısının üstünden aşması gibi geçip giderler.
Yine de bir aksilik olur, yuva su ile dolarsa, karıncalar çöp ve
yaprak parçalarına veya yukarıda belirtildiği gibi birbirlerine tutunup
yüzebilirler. Çok şiddetli yağmurdan sonra oluşan çamur tünellerini
kapattığı zaman ise yuvalarını yeniden inşa etmek zorunda kalırlar.
Gündelik hayatta artık yaygın olarak kullanılan mikrodalga fırınların
kapaklarında kaçak yapmamaları, insanlara zarar vermemeleri için özel
tedbirler alınır. Ancak bir mikrodalga fırınına girmiş karıncaya, fırın
çalıştığı sürece bir zarar gelmeyeceğini biliyor muydunuz?
Mikrodalga fırınlarında ışın yoğunluğu bir noktaya göre ayarlıdır. Bu
nokta hemen hemen fırının ortasıdır. Bu nedenle yiyecek, her tarafı
eşit pissin diye ortada dönen bir tabla üzerine konulur. Karıncalar
fırında ışınların daha az yoğun olduğu bölgeleri hissederler. Zaten
sıcak bölgelere girseler de, vücut yüzey alanlarının hacimlerine oranla
yüksek olması nedeni ile ılık bölgeyi bulana kadar kendilerine zarar
gelmez.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder