“Hiciv” nedir?
Birinin kusurunu ve ayıbını meydana çıkarmak manasına gelir.
İnsanların kötü ve çirkin yanlarını, kusurlarını ve ayıplarını açıklamak
ve göstermek, toplumun acıklı ve gülünç yönlerini ele alarak alaylı bir
ifade ile anlatmaktır. Hicivler, nazım veya nesir olarak kaleme
alınabilirler.
Hiciv’de esas gaye…
Kusurların ve ayıpların açıklanması olmakla beraber temizlikten ve
incelikten ayrılmamak gerekir. Eğer eserdeki ifade tarzı, edep
sınırlarını aşarsa, o hiciv değil küfür olur. Hiciv inceliği ve
temizliği elden bırakmamak şartıyla, hakkın ve hakikatin savunucusu,
haksızlığın ve rezilliğin engelidir. Haksızlıkları ve çirkinlikleri
sergilerken, kabalığa düşülmesi, bir takım değerlerin ayaklar altına
alınması, edeb dışı üslup kullanılması bir sanat olması gereken hiciv
için hoş bir görünüş sayılmaz. Bu yüzden hiciv ile küfürü ve argoyu
birbirinden kesin olarak ayırmak gerekir.
Türk Edebiyatı’nda Hiciv…
Halk Edebiyatı’nda çok gelişmiş durumdadır. Aşık Edebiyatı
geleneğinde birçok saz şairimiz tarafından birbirinden güzel hicivler
kaleme alınmıştır.
Divan Edebiyatı’nda hiciv pek gelişmiş bir tür değildir. Bu akım içinde en büyük hiciv şairleri Bağdatlı Ruhi ve Nef’i'dir.
Edebiyatımızın Avrupai bir karakter almasına kadar, daha çok Halk
Edebiyatı’nda yaygın bir tür olarak karşımıza çıkan hiciv, Batılılaşma
döneminde önem kazanır ve büyük gelişme gösterir. Tanzimat’la beraber
edebiyatımızda gelişmeye başlayan Avrupai türlerin yanında, hiciv sanatı
da kendini göstermeye başlar. Hiciv yazan kişiye “Heccav” adı verilir.
Hiciv’e Halk Edebiyatı’nda “taşlama” denir.
Yeni Türk Edebiyatı’ndaki “eleştiri” türü de bu türle benzeşmektedir.
Edebiyatımızın tanınmış hiciv üstadları…
Ziya Paşa, Namık Kemal, Şair Eşref,Nazım Hikmet,Neyzen Tevfik, Refik
Halit Karay, Arif Nihat Asya, H. Cengiz Alpay,Abdurrahim Karakoç…
Müstehcen hicivleriyle tanınan Neyzen Tevfik bu
türün son temsilcisidir. Son devirlerde ise hiciv mizaha dönmüştür.
Refik Halid Karay, Ercümend Ekrem Talû, Osman Cemal Kaygılı, Fâzıl Ahmed
Aykaç, Orhan Seyfi Orhon, Yûsuf Ziyâ Ortaç, Halil Nihad Boztepe
bunlardan bazılarıdır.
“Hiciv” nedir?
Birinin kusurunu ve ayıbını meydana çıkarmak manasına gelir.
İnsanların kötü ve çirkin yanlarını, kusurlarını ve ayıplarını açıklamak
ve göstermek, toplumun acıklı ve gülünç yönlerini ele alarak alaylı bir
ifade ile anlatmaktır. Hicivler, nazım veya nesir olarak kaleme
alınabilirler.
Hiciv’de esas gaye…
Kusurların ve ayıpların açıklanması olmakla beraber temizlikten ve
incelikten ayrılmamak gerekir. Eğer eserdeki ifade tarzı, edep
sınırlarını aşarsa, o hiciv değil küfür olur. Hiciv inceliği ve
temizliği elden bırakmamak şartıyla, hakkın ve hakikatin savunucusu,
haksızlığın ve rezilliğin engelidir. Haksızlıkları ve çirkinlikleri
sergilerken, kabalığa düşülmesi, bir takım değerlerin ayaklar altına
alınması, edeb dışı üslup kullanılması bir sanat olması gereken hiciv
için hoş bir görünüş sayılmaz. Bu yüzden hiciv ile küfürü ve argoyu
birbirinden kesin olarak ayırmak gerekir.
Türk Edebiyatı’nda Hiciv…
Halk Edebiyatı’nda çok gelişmiş durumdadır. Aşık Edebiyatı
geleneğinde birçok saz şairimiz tarafından birbirinden güzel hicivler
kaleme alınmıştır.
Divan Edebiyatı’nda hiciv pek gelişmiş bir tür değildir. Bu akım içinde en büyük hiciv şairleri Bağdatlı Ruhi ve Nef’i'dir.
Edebiyatımızın Avrupai bir karakter almasına kadar, daha çok Halk
Edebiyatı’nda yaygın bir tür olarak karşımıza çıkan hiciv, Batılılaşma
döneminde önem kazanır ve büyük gelişme gösterir. Tanzimat’la beraber
edebiyatımızda gelişmeye başlayan Avrupai türlerin yanında, hiciv sanatı
da kendini göstermeye başlar. Hiciv yazan kişiye “Heccav” adı verilir.
Hiciv’e Halk Edebiyatı’nda “taşlama” denir.
Yeni Türk Edebiyatı’ndaki “eleştiri” türü de bu türle benzeşmektedir.
Edebiyatımızın tanınmış hiciv üstatları…
Ziya Paşa, Namık Kemal, Şair Eşref,Nazım Hikmet,Neyzen Tevfik, Refik
Halit Karay, Arif Nihat Asya, H. Cengiz Alpay,Abdurrahim Karakoç…
Müstehcen hicivleriyle tanınan Neyzen Tevfik bu
türün son temsilcisidir. Son devirlerde ise hiciv mizaha dönmüştür.
Refik Halid Karay, Ercümend Ekrem Talû, Osman Cemal Kaygılı, Fâzıl Ahmed
Aykaç, Orhan Seyfi Orhon, Yûsuf Ziyâ Ortaç, Halil Nihad Boztepe
bunlardan bazılarıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder