ENERJİ TASARRUFU
Enerjinin insan hareketinde, insanın günlük
yaşantısında çok büyük bir yer tuttuğu muhakkaktır. Bu önemli ihtiyacın
bilinçsiz kullanılması, insan geleceğine bir çok olumsuz etkiyi de beraberinde
getirecektir. Enerjinin gereği kadar ve bilinçli olarak kullanılmasını sağlamak
için her yıl 11 – 18 Ocak tarihleri
arasında Enerji Tasarrufu Haftası kutlanır.
Hafta içinde, bütün yurtta enerji tasarrufu ile
ilgili toplantı ve açık oturumlar düzenlenir. Radyo ve televizyonda enerji
tasarrufunu işleyen programlar yayınlanır. Okullarımızda enerjide tutumlu
olmanın önemi anlatılır. Alınması gereken önlemler belirtilir. Öğrenciler
arasında enerji tutumu ile ilgili afiş, karikatür, resim ve kompozisyon
yarışmaları düzenlenir. Bu yarışmalarda derece alanlara ödülleri dağıtılır. Bu
çalışmaların amacı, enerjinin iyi kullanımını sağlamaktır.
Günümüzde enerjinin önemi gittikçe artıyor. Enerji
iş görebilme, iş yapabilme gücüdür. İki tür enerji vardır. Durum enerjisi ve
Hareket Enerjisi. Durum enerjisi cisimlerin durumu nedeniyle sahip
olduğu enerjidir. Cismin hareketi sırasında oluşan enerjiye de hareket
enerjisi denir.
Evde, işyerinde, toplum yaşamının her alanında
makineler kullanılır. Makineler insanların işlerini kolaylaştırır. Az emekle
kısa sürede büyük işler görülmesini sağlar. Evimizdeki buzdolabı, elektrik
süpürgesi, çamaşır makinesi annemizin işlerini kolaylaştırır. Traktör
çiftçilerin az zamanda çok iş yapmalarını sağlar. Kullandığımız araç ve
gereçlerin, giyeceklerimizin çoğu fabrikalarda, makinelerle üretilir. Bütün
makineler enerji ile çalışır. Makinelerden düzenli ve sürekli olarak
yararlanabilmek için enerjiyi tutumlu kullanmak zorundayız.
Başlıca enerji kaynaklarımız ; elektrik, su, güneş,
kömür ve petroldür. Bu enerji kaynaklarından elektriği kendimiz üretiyoruz.
Güneş ışığından ve sularımızdan doğal enerji olarak yararlanıyoruz. Yalnız
petrol ülkemizde yeterince çıkmadığı için petrolün yarısını dışarıdan alıyoruz.
Son yıllarda kömür rezervlerimizin azalması sebebi ile onu da dışarıdan ithal etmeye
başladık. Bütün bu enerji alımları, ekonomimiz için ağır bir yüktür. Dış satım
gelirimizin büyük bir bölümü petrol alımına harcanıyor. Ulusal ekonomimizin
düzelmesi için enerjiyi tutumlu kullanmak zorundayız. Enerjinin yetersizliği,
üretimin düşmesini, yurt ekonomisini ve günlük yaşantımızı etkilemektedir.
Enerjide tutum, sınırlı enerji kaynağının en verimli
biçimde kullanımıdır. Gereksiz enerji tüketiminin ve kayıplarının
azaltılmasıdır. Enerjide tutum aynı işi daha az enerji ile yapmaktır. Enerji
Tutum Haftası içinde öğrendiklerimizi yaşam boyu uygulayalım. Evimizde boşa
yanan lambaları söndürmeyi unutmayalım. Bozuk musluklarımızı onaralım.
Suyumuzun boşa akmasını önleyelim, izlemediğimiz program süresince televizyonu
ve radyoyu kapatalım. Kışın pencere yalıtımlarına daha çok özen gösterelim.
Enerji tasarrufu konusunda öğrendiklerimizi, dinlediklerimizi ömür boyu
uygulayalım.
UZUN MEHMET
Aşağıda, Uzun Mehmet’in
enerji kaynak-
larımızdan maden kömürünü
buluşunu
okuyacaksınız.
Maden kömürü, maden kömürü, derler. Nedir bu maden
kömürü ? kara bir taş. Evet kara bir taş. Fakat bu kara taş, bir memlekete
yiyecek kadar gerekli. Buğday kadar, et kadar gerekli. Maden kömürü ile tren
işler, vapur işler, fabrika işler.
Bundan uzun yıllar önce Türkiye’de maden kömürü var
mı yok mu bunu bilen yoktu. Bizde maden kömürünü ilk defa Uzun Mehmet adında
bir genç buldu. Böylece memlekete büyük hizmet etti.
Uzun Mehmet bir köylü çocuğuydu. Zonguldak’ta bir
köyde doğdu. Büyüdü, asker oldu. İstanbul’a gitti. Orada deniz eri olarak
askerlik yaptı. Maden kömürünü ilk defa askerlikte gördü. Onun memlekete ne
kadar gerekli bir şey olduğunu askerlikte öğrendi.
Günler geçti. Askerlik bitti. Son gün erler
toplandılar. Uzun Mehmet de onların içindeydi. Bölük komutanı geldi. Elinde bir
parça maden kömürü vardı. Dedi ki:
― Arkadaşlar, bunun maden
kömürü olduğunu öğrendiniz. Şimdi biz bunu para ile alıyoruz. Türkiye’de maden
kömürü var mı yok mu bilen yok. Varsa bulmak lazım. Onu bulmak memlekete çok
büyük bir hizmet olacak. Gittiğiniz köyde, dağda, derede, her yerde bu kömürü
arayın arkadaşlar.
Bölük komutanı her ere bir parça maden kömürü verdi.
uzun Mehmet de bir parça aldı, torbasına koydu, yola çıktı. Birkaç gün sonra
köye vardı.
Uzun Mehmet, köyde nereye gitse maden kömürü
parçasını da yanına alıyordu. Her yerde maden kömürü arıyordu.
Bir sabah, erkenden evden çıktı. Bütün gün yürüdü.
Akşam üzeri bir uçurumun önüne geldi. Burası tam bir maden kömürü yatağı idi.
Uzun Mehmet :
― Buldum işte ! Şimdi buldum !
diye sevindi.
Hemen işe başladı. Kömürü kazdı, ondan bir çuval
aldı, eve götürdü. Birkaç parça aldı, ocağa attı. Bunlar maden kömürüydü. Hem
de iyi cins maden kömürü. Çok güzel yanıyordu.
Birkaç gün sonra Uzun Mehmet İstanbul’a gitti. Orada
komutanını buldu. Ona bulduğu kömürü gösterdi. Bölük komutanı kömürü aldı,
baktı:
― Evet bu maden kömürü. Hem de
iyi cins maden kömürü. Aferin Mehmet. Bunu nereden buldun, dedi.
Mehmet :
― Zonguldak’ta diye cevap
verdi.
O gün bölük komutanı :”Uzun Mehmet Zonguldak’ta
maden kömürü buldu” diye hükümete haber verdi. hükümet Uzun Mehmet’e aylık
bağladı.
Bir gün geldi, herkes gibi Uzun Mehmet de öldü.
Fakat “Uzun Mehmet” adı kaldı. Hiç unutulmadı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder